Akıl hastanesinde tedavi gören, isimlerini bilmediğimiz iki kafadar buradan kurtulmak için bir kaçış planı hazırlarlar. Kaçmayı başarırlar ve bir kasabanın boş durumdaki kaymakamlık binasında saklanırlar. Kar ve buzlarla kaplı kasabanın kaymakamı görevden ayrılmıştır, yeni kaymakam ise yollar açıldıktan sonra gelebilecektir. Tesadüfen durumu öğrenen ve bunu kullanan iki arkadaş, kaymakam ve hakim rolüne bürünürler, üstelik öyle olduklarına kendileri de inanmaya başlarlar. Bu rolü öyle bir başarıyla kotarırlar ki, kasaba halkının tüm sorunları çözülmüş, şikayetçi olduğu herkes bir şekilde cezalandırılmıştır. Bu deli kaymakam ve hakime, deli bir çavuşun katılmasıyla bürokrasinin tamamen yerle bir olduğu, ütopik, absürt ve akıl dışı bir kasaba düzeni kurulur. Peki hangisi daha akıllıcadır? Cevat Fehmi Başkut’un Buzlar Çözülmeden adlı oyunundan Osman F. Seden tarafından uyarlanan film özellikle toplumsal ve siyasi alegorisiyle dikkat çekiyor.