1900’lü yıllarda doğan sinemamız 1950’lere gelene kadar önce ordunun, daha sonra da tiyatronun tekelinde işlemekteydi. 1948 yılında, Yeşilçam’ın ‘’koca çınarı’’ Ömer Lütfi Akad’ın çektiği, sinemanın tiyatrodan bağımsız bir sanat dalı olduğunun altını çizen, aynı zamanda ‘’Sinemacılar Kuşağı’’nın da öncüsü olan Vurun Kahpeye (1949) filmi ile gerçek bir başlangıç yapıldı. O dönemden sonra çekilen filmler daha özgün bir dile sahip ve daha sinema sanatı içine dâhil edilen yapımlar olarak serüvenlerine devam ettiler.
Ardından bu kuşağın yönetmenleri toplumsal konulardan Anadolu destanlarına ve melodramlara değinen birçok filmi halkla buluşturdu ve sinemamızı ilginç kılan işler ortaya çıktı. Hayal gücünün sınırlarını zorlayan filmler, ilk olarak seyircisiyle bu dönemde buluşmaya başlamıştı. ‘’Avantür’’ olarak adlandırılan ve tam ismini günümüzde alan sinema oluşumu işte o zaman doğmuştu: Fantastik Türk Sineması. Düşük bütçeli, amatör oyunculukların sınırlarını zorlayan filmler ardı ardına seyircisinin gözleri önüne seriliyordu. İşte bu dönemin en ilginç işlerinin ortaya konulduğu 15 filmi sizin için sıraladım. Bu filmleri izlerken hem çok eğlenecek hem de o dönemde böylesine öncül yapımların nasıl ortaya çıktığını merak edeceksiniz.
Not: Filmler kronolojik sıralanmıştır.
1. Drakula İstanbul’da
Mehmet Muhtar, 1952
Türk edebiyat tarihçisi ve yazarı Ali Rıza Seyfioğlu’nun, Bram Stroker’ın kült romanı Dracula’dan (1897) uyarladığı Kazıklı Voyvoda (1928) adlı roman, Mehmet Muhtar tarafından filme aktarılmış, özellikle mezarlık sahnesinde sis efekti yapmak için verilen büyük çaba ile ün kazanmıştır.
2. Örümcek Adam
Cevat Okçugil, 1966
O dönemlerin korkusuz yapımcılarından Mehmet Çaydamar, benzerlerine göre daha renkli ve enerjik olmasıyla ün kazanmış bu çizgi roman üzerine bir uyarlama yapmak fikriyle yola çıkıyor ve düşük bütçeli, amatör oyunculuğun bol olduğu bir yapım ortaya koyuyor.
3. Kilink İstanbul’da
Yılmaz Atadeniz, 1967
Yönetmenin, İtalyan sadist fotoroman Kriminal’dan esinlenerek senaryosunu oluşturduğu filmde, akrobatik hareketler, dövüş sahneleri ve tabii ki iskelet kostümlü Kilink göz dolduruyor.
4. Baytekin: Fezada Çarpışanlar
Şinasi Özkonuk, 1967
1930’lu yıllarda Amerika’da yayınlanan Flash Gordon isimli çizgi romanın yerli uyarlaması olan film, sinema tarihinde de bu romanın beyazperdeye ilk aktarımı olarak görülmekte.
5. Fantoma İstanbul’da Buluşalım
Natuk Baytan, 1967
Türk Sineması’nın en absürt karakterlerini beyaz perdemize kazandıran Natuk Baytan’ın senaryosunu yazıp yönettiği yapımda, bu sefer karşımıza Batman çıkıyor.
6.Kızıl Maske
Çetin İnanç, 1968
Yönetmen Yılmaz Atadeniz’in, yönetmenliğini asistanı Çetin İnanç’a bıraktığı filmin başrolünde İrfan Atasoy bulunmaktaydı. O döneme göre stilize çekim tekniklerine sahip film, sayın İrfan Atasoy’un akrobatik sahneleriyle de göz dolduruyordu.
7. Süpermen Fantoma’ya Karşı
Kayahan Arıkan, 1969
Sinemamızda Süpermen’le tanışmamızı sağlayan ilk film olan bu yapımda, karşımıza James Bond serisinin ilk kötü karakteri “Dr. No” çıkıyor.
8. Zorro Kamçılı Süvari
Yılmaz Atadeniz, 1969
Türk Sineması’nın avantür ustası Yılmaz Atadeniz’in objektifinden bu sefer aktardığı isim, maskeli ve kamçılı kahraman Zorro. Filmde, emektar oyunculardan Danyal Topatan’ın “İyice vur, yapıştır!” nidaları göz dolduruyor.
9. Zagor Kara Bela
Nişan Hançeryan, 1971
Türk Sineması’nda amatör filmlerin aranan oyuncusu olarak ün salmış emektarlardan Levent Çakır’ın başrolünde bulunduğu film, sinemamızda Zagor çevirisinin ilki olmasa bile en bilinen versiyonu olarak görülmekte.
10. Yılmayan Şeytan
Yılmaz Atadeniz, 1972
Sinemamızın en ilginç isimlerinden Kunt Tulgar’ın iyi karakter olarak karşımıza çıktığı filmde, kötü adamımız Yeşilçam’ın emektarlarından Erol Taş. Filmin dönemine göre iyi bir iş çıkarmasının yanında, yapımın yurt dışına kaçırılması ve başka bir isimle yayınlanması da diğer ilginç özelliklerinden.
11. Üç Dev Adam
Fikret Uçak, 1973
Avantür filmlerin en önemli oyuncularından Aytekin Akkaya’nın karşımıza Kaptan Amerika olarak çıktığı filmde, kötü karakter olarak Örümcek Adam bulunmaktaydı. Film gerek karmaşık ve grotesk havası, gerek taşıdığı ilkel sadizm ile ilginç bir yapım olarak görülmekteydi.
12. Bedmen Yarasa Adam
Savaş Eşici, 1973
Türk Sineması’nın “tek başına endüstri” adamlarından Savaş Eşici’nin elinden çıkan bu film, aksiyon sahnelerindeki düzensizlik, oyunculukların başarısızlığı, genel çekim düzeni ve daha sayacağımız birçok konu üzerine kötü bir işçilik taşımakta. Ama filmin tanıtım jeneriğinde denildiği gibi “Baştan sona aksiyon, macera, türlü entrikalar Bedmen Yarasa Adam’da…”
13. Süpermen Dönüyor
Kunt Tulgar, 1979
Yönetmen Kunt Tulgar’ın neredeyse sıfıra yakın bütçeyle uyarlamasını yaptığı film, birçok eleştirmene göre büyük bir özgüvenin veya deliliğin ürünü olarak görülmekte.
14. Dünyayı Kurtaran Adam
Çetin İnanç, 1982
Türk Sineması’nın en enteresan ve en önemli işlerinden biri olarak görülen film, yurt dışında da büyük bir başarı sağladı. Tabii bu, yönetmen Çetin İnanç’ın ve senaryosunu yazıp başrolünü oynayan Cüneyt Arkın’ın istediği türde bir başarı olmadı diyebiliriz.
15. Üç Süpermen Olimpiyatlarda
Italo Martinenghi, 1984
1970’lerde ucuz bütçeli filmler çekmek için Türkiye’ye gelen İtalyan yönetmen Martinenghi’nin ve Kunt Tulgar’ın en ilginç ve en başarısız filmi. Çünkü ortaya, belli bir senkronda ilerlemeyen diyaloglar, komedi işi özel efektler, birbiriyle bağlantılı olmayan senaryo ayrıntıları, tiplemeler ve mekân tasarımlarıyla dolu bir yapım çıkıyor. Aynı zamanda bir sürü gereksiz araklama sahnenin ve kötü işçiliğin bulunduğunu da eklemek lazım.
Seyfi Demirci