Bağımsız film yönetmeni ve senarist Nora Fiffer, ilk uzun metrajı Another Happy Day’i çekim saatlerini 9-5’le sınırlı tutup ebeveynlere kreş imkanı sağlayarak seti tüm çalışanlar için daha yaşanabilir hale getirdi. Fiffer, diğer bütün yapımların da aynı yolu izleyip çalışanların ihtiyaçlarını öncelik haline getirmesinin mümkün olduğunu düşünüyor.
Variety’ye verdiği röportajda “Bu sadece bir öncelik meselesi,” diyor Fiffer ve devam ediyor: “Bir şeyin öncelik olduğunu söylemenin yegane yolu onu bütçeye yazmaktır, çünkü o zaman ‘Bakın, bu o kadar önemli ki burada bu madde var ve bu da bazı başka noktalardan feragat etmemiz anlamına geliyor’ dersiniz. Eğer kreş gerekiyorsa kreş yazıyoruz. Eğer 9-5 arası çalışacaksak bütçede bundan bahsediyoruz. Bu bizim için ne anlama geldi? Bu bir bağımsız film ve tabii ki sonsuz bir finansman kaynağı yoktu. O nedenle bu bir öncelikler setiydi. Eğer bütçeye 9-5 çalışma ve kreş olanağını dahil edebilirsek, işte bu şekilde değişimi gerçekleştirebiliriz.”Filmin başrol oyuncusu Lapkus ise daha önce ebeveynlere bu kadar sıcak davranan bir sette çalışmadığını söylüyor. “Nora’nın ekibimiz için sekiz saatlik iş günlerine öncelik vermesi inanılmazdı,” diyen oyuncu aynı zamanda “Bu, daha önce yaptığım hiçbir şeye benzemeyen bir filmdi ve çok güzeldi. Bu filmi çekerken bebeğim bir yaşındaydı ve sabah vedalaşıp akşam onu görebilmek, sanki sadece sekiz saat boyunca eğleniyormuşum gibi hissettirdi. Projeye kendinizi verebiliyorsunuz ve tükeniyormuş gibi hissetmiyorsunuz — ‘Asla bir ara veremeyeceğim’ diye düşünmüyorsunuz. Nora, bu filmi herkes için gerçekten yapılabilir hale getirmiş gibi hissettirdi.” ifadelerini kullandı.
Amacının ebeveynlik veya başka türlü bakım sorumlulukları olan ya da sadece sağlıklı bir iş-yaşam dengesi isteyen herkesi desteklemek olduğunu belirten yönetmen, nihai hedefin ise sistemi değiştirmek olması gerektiğine inanıyor.
Ebeveynlik ve Yorgun Olmanın Ötesine Geçen Bir Tükenmişlik
Another Happy Day, doğum sonrası depresyon ve ebeveyn olmanın getirdiği zorluklara odaklanan bir komedi-dram filmi. Lauren Lapkus, yalnızlık hissi, arkadaşlarla eskisi gibi bağ kuramama, ihtiyaçlarını tam anlamıyla anlayamayan bir partner, iş ve yaratıcılıkla olan ilişkilerin değişmesi ve basitçe yorgun olmanın ötesine geçen bir tükenmişlik arasında kaybolan bir anneyi canlandırıyor. Bu duyguların milyonlarca kadın için evrensel olmasına rağmen beyazperdede nadiren gösterildiğini belirten Nora Fiffer, filmi bu temsil eksikliğini kısmen gidermek için çektiğini söylüyor.