Rope (Yön. Alfred Hitchock, 1948)
Soluk kesen bir Hitchcock klasiği, 1940’ların sonuna doğru sinema tekniğinin sınırlarını zorlayan müthiş bir yapımla karşımıza çıkıyor. Adı üzerinde, bir halat gibi kesintisiz ilerleyen tek plan çekim tekniğiyle hazırlanan filmde yalnızca on parça yer alıyor. Soğukkanlı, fakat bir o kadar da kan donduran kurguda aynı apartman dairesini paylaşan iki adam Brandon ve Philip’in, kendilerini arkadaşları David’den üstün görmeleri ve onu öldürmeye dek varan hırsları anlatılıyor. Üstelik iki katil, arkadaşlarını bir halatla öldürüp cesedi evdeki dolaba kaldırdıktan sonra ufak bir de parti veriyor. Partiye kimler mi davet ediliyor? David’in babası, nişanlısı, ortak arkadaşları ve eski okul öğretmenleri. Başta her şey büyük bir kusursuzluk ve soğukkanlılıkla ilerlerken Brandon’un huzursuzluğu, öğretmenleri Rupert’ın kuşkusunu çekmeye başlıyor. Ardından halat gibi gergin bir ortam kuruluyor, bir “Hitchcock gerginliği”. Yönetmenin ilk renkli filmi olan Rope, ayrıca dikkatli izleyicilerin gözünden kaçmayacak birtakım zamansal ayrıntılar içeriyor. Kendinizi ânın ve olayların içine –ve Hitchcock’un usta ellerine- bırakırsanız 80 dakikalık filmde 100 dakika yaşamış olduğunuzu göreceksiniz.