Transcendence (Yön. Wally Pfister, 2014)
Başrolde Johnny Deep’le daha ilk etapta puanları toplayan bilim-kurgu yapımı, yıllardan beri onlarca filmin kurgusunu örmüş olan yapay zekâ konusu üzerinden ilerliyor. Doktor Will Chester, yapay zekâlar üzerine yürüttüğü çalışmada duygusal hislere sahip çok yönlü ve kompleks bir robot ürettiği deneylerle meşhur olurken kendi yaşamı tehlike altına girmeye başlar. Teknoloji karşıtı bir grup tarafından durdurulmak istenen doktor, karşısındaki grubu bir denek hâline getirir. Gücün, hırsın ve daha fazlasının sorgulandığı filmin bir kefesinde insanın tüm doğaya hâkim olabilecek gücü, diğerinde ise insan gücünün ulaşabileceği en üst sınırlarla hayta geçmiş biyonik ve yapay bir karşı güç vardır. Kefelerden hangisinin ağır geleceği, bugün bile hâlâ insan/doğa ve yapay evren tartışmalarında sürmektedir. Çünkü bu iki gücün ortasında sınırsız olan bir başka güç vardır, ki bu gücün durdurulması ya da sınırlandırılması imkânsızdır: hayal gücü.
Transcendence güçlü kadrosu ve başarılı kurgusuyla çizdiği distopyada insanı merkezine alarak aslında bu geleceğin bizlere ne kadar yakın, hatta içinde yaşadığımız zamanın kıyılarına çoktan vurmuş olduğunu gözler önüne seriyor.