Her ne kadar “feminist sinemacı” olarak addedilmeyi ret ediyor olsa da, kadınların özerklik sorunlarına dair derin ve kişisel yaklaşımıyla deneysel denebilecek filmler ile yol gösterici bir ışık olmayı amaçlayan Belçikalı yönetmen Chantal Akerman’ın erken dönem kısa metrajlı çalışması “La chambre” tipik bir biçimci sanatın izlerini taşır. La chambre, gerçek zamanlı anlatımı ve retrospektif atmosferiyle baş döndürücü, çekim tekniği ile de oldukça kışkırtıcıdır. Bir odanın içinde, sabit bir kameranın 360 derecelik panoramik hareketiyle seyircinin tüm algısını üzerinde toplayıp güvenini kazandıktan sonra üçüncü devinimle birlikte bu akışı bozarak huzur kaçırmayı ustalıkla başarırken, seyredenin üzerinde bir tecrit etkisi bırakmaktadır.