Yönetmenliğini Alan Parker’ın üstlendiği Midnight Express, Billy Hayes’in 1970 yılında yanında taşıdığı esrarla ülkesine dönerken, Yeşilköy Havalimanında yakalanışını ve Türkiye’de geçirdiği hapis günlerini anlatıyor. İmralı Cezaevinden bir fırsatını bulup kaçan Hayes, önce Yunanistan’a, ardından da ülkesine kaçar ve bir süre sonra, hikayesini kitap haline getirir. Oscarlı yönetmen Oliver Stone’un da Billy Hayes’in hikayesini senaryolaştırmasıyla, gündemi uzun süre meşgul eden Midnight Express filmi ortaya çıkar. Hayes’in Türkiye’de geçirdiği hapis günlerinin, tabir yerindeyse ‘cehennem’ olarak yansıtılması, filmin ülkemizde ve yurtdışında da büyük yankı bulmasına neden olur. Hikayenin asıl kahramanı Billy Hayes’in, senaryonun kendi hikayesinin dışına çıktığını ve fazla abartıldığını defalarca dile getirmesi, Türkiye hakkında oluşan yargıların önüne geçemedi. Buna rağmen, En İyi Uyarlama Senaryo dalında Oscar’a uzanan film, Oscar kazandığı müzikleriyle de, Yeşilçam’da sık sık hatırlanacak bir noktaya gelecekti.