Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi bünyesinde yer alan Türk Film Arşivi’nin akıbetinin belirsizliği nedeniyle oluşan tepkiler, okulun Balmumcu Yerleşkesi’nde yer alan Prof. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Merkezi‘nin korunmasına yönelik taleplerle birleşerek büyümeye devam ediyor. 
Geçtiğimiz hafta Film Yönetmenleri Derneği’nin açıklamasının ardından Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) ve Sinema Emekçileri Sendikası da konuyla ilgili endişelerini dile getirirken, 29 Ağustos Cuma günü ise Balmumcu Yerleşkesi’nin önünde geniş katılımlı bir eylem gerçekleşti.
SİYAD’ın açıklamasında arşivin Türk sinemasının ilk ve en büyük kurumsal hafızasını oluşturması nedeniyle muazzam bir kültürel miras olduğu belirtilirken, 2019’dan beri Balmumcu Yerleşkesi’nin yıkım ve taşınma kararıyla başlayan sürecin merkezin geleceğiyle ilgili ciddi kaygılara neden olduğu ifade edildi. Sinema Emekçileri Sendikası ise Instagram üzerinden paylaştığı gönderide Prof. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Merkezi’nde hukuki sürecin devam etmesine rağmen yıkım başlatılmasının altını çizerek, konuyla ilgili kamuoyu oluşturmak amacıyla imza toplanmasına davette bulundu.
Balmumcu Yerleşkesi’nin önünde gerçekleşen eyleme ise Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencileri, mezunları ve mensuplarının yanı sıra sektörün çeşitli alanlarından sinema emekçileri ve sinemaseverler katıldı. Ezel Akay, Halil Ergün ve Ahmet Mümtaz Taylan’ın da bulunduğu eylemde Sinema Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Galip Görür, birikmiş bellek ve bilginin yok edilmesine karşı olduklarını söyleyerek sözlerini “Yaşasın sinema, yaşasın özgür sinema” şeklinde bitirdi.
Tehdit Altındaki Geçmiş ve Üretimi İmkansızlaştırılan Gelecek
MSGSÜ öğrencileri, mezunları ve mensupları adına yapılan basın açıklamasında “Türkiye’nin ilk sinema okulu olarak kurulan, ülkenin sinema tarihine yön veren ve yarım asrı aşkın süredir eğitim, üretim ve arşivleme faaliyetleriyle ülkenin sinema tarihine yön veren MSGSÜ Prof. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Merkezi bugün usulsüz bir yıkım tehdidi altındadır” ifadeleri kullanılırken, bu merkezin sadece bir bina değil, sinema eğitimi, film koruma odaları, laboratuvarları, sinema salonları ve arşiviyle ülkemizde sinema için tasarlanmış tek bütünlüklü mimari yapı olduğu ve bu yapının içinde bulunan Türk Film Arşivi’nin örgün ve yaygın bir eğitimin bir unsuru olarak geçmişi korurken geleceğin üretimini mümkün kıldığı belirtildi. Basın açıklamasında ayrıca 2019 yılından bu yana süregelen sistematik müdahalelerle yapının bütüncül niteliğinin adım adım zayıflatıldığı ve eğitim ile sanat alanında kamusal değer taşıyan kurumun ticari bir arsaya indirgenmek istendiğinin altı çizildi. Eylemde yer alan oyuncu Halil Ergün ise tasfiye sürecine karşı çıkarak, Sinema-TV merkezinin barındırdığı tarihsel izin önemine değindi ve öğrencilerin yanında olduğunu belirtti