Bazı günler vardır, her şey üst üste gelir. Ufak tefek sorunlar büyür, sokakların ritmi hızlanır, insanlar daha gergin, hayat daha yorucu olur. İşte One of Them Days tam da bu hissi yakalayan bir film. Lawrence Lamont, müzik videolarından aşina olduğumuz enerjik ve dinamik görselliğini bu kez uzun metrajlı bir hikâyeye taşıyor.
Film, sıradan bir günün nasıl kontrolden çıkabileceğini, karakterlerin hayatlarının tek bir gün içinde nasıl altüst olabileceğini anlatıyor. Ama bunu yaparken salt kaosu değil, aynı zamanda dayanışmayı, öfkeyi, umut kırıntılarını da görünür kılıyor. Kamera sürekli hareket halinde; şehir yaşamının temposunu, seslerini, kargaşasını adeta izleyiciye hissettiriyor.
One of Them Days, özellikle genç izleyicilerin kendinden bir şeyler bulacağı bir film. Çünkü hepimizin yaşadığı o “kötü gün” hissini büyük bir ustalıkla sinemaya aktarıyor. Lawrence Lamont, karakterleri klişelerden uzak, içten bir şekilde kuruyor; onların sıkışmışlıklarını, hayata tutunma çabalarını derinleştiriyor.
Eğer tempolu, enerjisi yüksek ama aynı zamanda karakter odaklı bir film arıyorsanız, One of Them Days kaçırılmaması gereken bir yapım. Lamont’un yönetmenlik tarzı, filmi sıradan bir şehir hikâyesi olmaktan çıkarıp, modern yaşamın ritmini yakalayan sinematik bir deneyime dönüştürüyor.