Bir tarafı Batı’ya, diğer yönü Doğu’ya dönük iki hayal dünyasının zaman imbiğinden geçip gelecekte kesiştiği noktada zamanı yeniden yaratmak mümkündür diyecek olsak… Çocukluk arkadaşı Na Young ve Hae Sung, geleceğin iki ayrı kutbuna hayatlarını kuran can dostlarıdır. Aralarındaki sıkı bağ, ergenlikle birlikte salt arkadaşlığın ötesine geçtiği vakit Na Young, ailesiyle birlikte Kanada’ya, ardından da New York’a yerleşir. Farklı hayatlar ve eğitim süreçlerinden geçen çift, düzenli olarak çevrimiçi görüşmeler yapsa da mesafeler arttıkça hatıraların payı da o nispette küçülür. Kendine bir yazarlık kariyeri kuran Na Young, Amerikalı bir gence âşık olup onunla mutlu bir evlilik yapar. Kore’de kalıp mühendislik eğitiminin ardından vasat bir işle geçimini sağlayan Hae Sung ise tek başına sıradan bir hayat sürmektedir. Her iki taraf için de düzenli bir hayat temposu ilerlerken tüm bu sabit döngü, bir gün Hae Sung’un iş için Amerika’ya seyahat etmesiyle alaşağı olur. Bu noktada geçmişe ilişkin bir kararı, gelecekte vermek mümkün müdür?
Görünürde Asyalı bir erkek, ona benzeyen bir kadın ve Amerikalı bir adamın bir barda oturup farklı üsluplarla anlaşmaya çalıştığı, sayısız senaryoya gebe açılış sahnesiyle daha en başta seyirciye birden çok olasılığın imkânını fısıldayan film, zamanın geriye doğru da pekâlâ ilerleyebileceğini romantik bir aşk hikâyesiyle anlatır. Yönetmenliğini Celine Song’un yaptığı Past Lives (2023), geçmişin asla sabit kalmadığı olası bir geleceğin, yani her an mümkün olan başka bir hayatın filmidir.