İlhamını Oscar Wilde’ın aynı adlı öyküsünden alan film, birbirleriyle zıt karakterlere sahip olsalar da, yaşadıkları koşulların bir araya getirdiği iki arkadaşın hikayesinden güçlü bir alt sınıf portresi çıkarıyor. Kadın yönetmen Clio Barnard, bu ilk kurmaca filminde hayat kavgasının toplumun en masum bireyleri olan çocuklara kadar sirayet ettiği, devasa fabrikaların gölgesinde yaşanılan, paslanmış, ezilmiş metallerin dağlar oluşturduğu distopyayı çağrıştıran bir atmosfer yaratıyor. Birçokları tarafından Ken Loach’un Kes (1969) ’iyle birlikte anılan filmde, İngiliz toplumsal gerçekçiliğinin izlerini bulmak mümkün. Ayrıca filmin, prestijli sinema dergisi Sight & Sound’un 2013’ün En İyi Filmleri Listesinde kendine yer bulduğunu atlamamak gerek.