”Olmak, yapmaktır.” -Sokrates”Yapmak, olmaktır.” -Jean Paul Sartre ”Do be do be do.” -Frank Sinatra, diyerek başlayan ve aykırılığını daha en baştan gösteren ”Subway”, 80’leri her şeyiyle yansıtan bir new wave filmi. Yeni kuşak Fransız yönetmenlerin ilk akla gelenlerinden biri Luc Besson’un filmografisindeki ikinci uzun metraj çalışması olan filmde, davet edildiği bir partide evin içindeki değerli eşyaları alarak Paris metrosuna kaçan Fred’in (Christopher Lambert) amacı, partinin yapıldığı evin hanımı Helena’yı (Isabelle Adjani) etkilemektir. Evden çaldığı önemli belgeleri vermek için Helena ile metroda randevulaşan Fred, ayrıca burada birbirinden renkli insanlarla tanışır. ”Subway”, hafızalardan çıkmayan soundtrackleri, güçlü kurgusu ve oyunculuklarıyla kendine özgü bir dünya yaratarak, kült yapım halini almıştır. Ayrıca film, Jean Reno’nun ufak da olsa yer alan baterist rolüyle de dikkat çekmektedir.