Mutlu olma hakkı “Bağımsızlık Bildirgesi” tarafından her bireye tanınmış bir kavramdır. Eşi tarafından terk edilmiş, 5 yaşındaki oğlu ile beş parasız ve evsiz kalmış bir aile babası bu hakkını elde etmek için hayata yeniden başlar. Küçücük bir çocukla sokaklarda, metroda hatta umumi tuvalette bile yatan bir baba için elindeki tek koz sabrı ve vazgeçmediği egosudur. Mutluluğun nasıl yazıldığı önemli değildir, önemli olan mutlu olmaktır! Milyoner yatırımcı Chris Gardner’ın özyaşam öyküsünden uyarlanan filmle Oscar ve Golden Globe adaylığı alan Will Smith, gerçek hayattaki oğlu Jaden Smith’le kamera karşısına geçiyor. 1980’lerde geçen yapım senaryo, oyunculuklar ve alt öyküler dışında dönemin atmosferini de yansıtması açısından oldukça etkileyici. Baba-oğul ilişkisi açısından daha çok İtalyan Yeni Gerçekçiliği’nin öncülük ettiği(Ladri di biciclette/1948) ve aynı ülke sinemasının sürdürdüğü(La vita é bella/1997) bir tavrın Hollywood yansımasında İtalyan bir yönetmenin olması kuşkusuz tesadüf değil.