Abdellatif Kechiche’in son filmi olan Venus Noire, fiziksel görüntüsü sebebiyle Hottentot Venüsü olarak adlandırılan Saarjit Baartman’ın gerçek hayat hikayesini konu alıyor. Vatanı Güney Afrika’dan, Avrupa’yı keşfetmek ve zengin olmak vaadiyle Londra’ya getirilen Baartman, burada patronu tarafından sirklerde çalıştırılır. Baartman farklı fiziksel görüntüsü sebebiyle dikkat çeker ve izleyicide merak duygusu uyandıran bir objeye dönüşür. Londra’dan sonra Paris’te çalıştırılmaya başlanacak olan Baartman, özel davetlerde zengin ailelere gösteri yapması için de sunulur. Yönetmen Kechiche, sinema eleştirmenleri tarafından olaylara Baartman’ın gözünden değil, onu ”sömüren” beyaz adamın gözünden baktığı ve Baartman’ın iç dünyasına girmediği için eleştirse de, film bu hikayeyi ve Baartman’ın neler yaşadığını tüm detaylarıyla seyirciye anlattığı için izlenmeyi hak ediyor. Üç saate yakın bir süre, neredeyse bir belgesel gibi anlatılan hikayedeki belki de tek mutlu an, Baartman’ın ölümünden sonra kendi topraklarına götürülmesi ve orada Nelson Mandela’nın konuşması eşliğinde kendisi için yapılan kutlamalar oluyor.