Yavuz Turgul’un senaryosunu yazdığı ve Şener Şen’in başrolde olduğu Züğürt Ağa, çekildiği dönemden bu yana en çok beğenilen ve referans alınan yerli filmlerden biridir. Nesli Çölgeçen yönetmenliğindeki film, Haraptar köyünün ağasını, halkını ve köyü tanıtan planlarla başlar. Köyde işlerin yolunda gitmediği açıktır, kuraklık baş göstermiştir ve bölgeyi kullanmak isteyen politikacıların gizli planları vardır. Film boyunca gerçek ismini duymadığımız “Ağa”, köyü satıp İstanbul’a göç eder. “Medeniyete gidiyoruz” şeklinde adlandırdığı bu yolculuk, hem ağa hem ailesi için beklenmeyen sonuçlar getirecektir. “Herkesin kendi bacağından asıldığı” İstanbul’da Ağa da artık kahyasından, marabalarından ve şanından uzak bir şekilde yaşamını kurmak zorunda kalacaktır. Şener Şen’in ceketini çaldırdığı sahnedeki çaresizliği, domates satma sahnesi ve kahyasıyla vedalaştığı sahneler oldukça çarpıcıdır. Müzikleri Atilla Özdemiroğlu’na ait olan film, Altın Portakal’dan ve İstanbul Film Festivali’nden ödüllerle dönmüştür. Şener Şener dışında, Füsun Demirel ve Erdal Özyağcılar’ın oyunculukları da göz doldurmaktadır. Film, karakterlerin gelişimi ve özellikle sonunda Ağa’nın tüm ağalık kimliğinden kurtulmuşluğun verdiği rahatlıkla aldığı tavır hem karakteri hem filmi unutulmaz arasına koymaya yetmiştir.