Ankara Sinema Derneği’nin, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, 21. yolculuğuna 26 Kasım’da Ankara’dan başladı. Festivalin bu yılki sürprizlerinden Sinemada Caz bölümü, Ankaralılar tarafından büyük ilgi gördü. Festivalin dördüncü gününde Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleşen gösterimde izdiham yaşandı.
ABD Büyükelçiliği’nin katkılarıyla hazırlanan ve ücretsiz olarak seyirciyle buluşan seçkinin sunumunu ünlü film eleştirmeni ve Chicago Reader’ın eski sinema yazarı Jonathan Rosenbaum ile Ekhsan Khoshbakht birlikte yaptı. Geç Kalan Hüzün (Too Late Blues-John Cassavates, 1961), Pete Kelly’nin Şarkıları (Pete Kelly’s Blues-Jack Webb, 1955), Cab Calloway Söylüyor (Cab Calloway’s Hi-De-Ho-Fred Waller, 1934), Black and Tan Fantasy (Dudley Murphy, 1929), Ben Webster Avrupa’da (Big Ben: Ben Webster in Europe-Johanvan der Keuken, 1966), Begone Dull Care (Norman McLaren, 1949), Yağmur Yağınca (When it Rains-Charles Burnett, 1995) ve Canlı Blues’un(Jammin’ the Blues-Gjon Mili, 1944) yer aldığı seçki, Ankaralılara sinema ve caz dolu bir hafta sonu yaşattı.
Seçkinin aynı zamanda küratörlüğünü yapan Rosenbaum ve Khoshbakt, 14.15’te başlayıp akşam 20.30’a kadar devam eden gösterimde filmleri tanıtarak, seyircilere rehberlik etti. Filmlerin genel yapısında gündelik hayatın döngüsünün varlığına da işaret eden Rosenbaum,sinema ve caz arasındaki temel benzerlikleri ve farklılıkları da anlattı.Programda yer alan filmlerin üzücü ve sarsıcı hikayeler içerdiğini ve toplumsal konulara eğildiğini belirten Rosenbaum, programın sonuna kadar izlendiği takdirde baştaki ile sondaki arasındaki zıtlığın hissedilebileceğini de söyledi.Filmler sayesinde sadece toplumsal normlara değil, cazın tarihçesine de erişilebileceğini vurgulayan ve filmlerin aynı zamanda caz sanatçılarının sahne arkasındaki yaşantılarına odaklanarak ırksal çatışmayı yansıttığını anlatan Rosenbaum, “Örneğin,o dönemde beyaz dansçı kadınlar,siyahi caz sanatçılarından daha fazla kazanıyordu.” dedi.Seyircilerin baştan sona ilgiyle izlediği gösterimde, Gezici Festival ‘yol arkadaşı’ Tuncel Kurtiz’i de unutmadı.Gösterim sırasında Tuncel Kurtiz’in ekrana yansıtılan fotoğrafı, seyircilere duygulu anlar yaşattı.
Sinemada Caz bölümüne paralel olarak gerçekleştirilen “Çizgi Roman: Sinemada Caz” sergisi de Çağdaş Sanatlar Merkezi, Aliye Berger Sergi Salonu’nda sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Festival izleyicisi, Naiel Ibarrola’nın illüstrasyonları ve Ekhsan Khoshbakht’ın yazımıyla sergilenen ve sinema tarihinin çizimlerle aktarımına dair bir projenin parçası olan eserleri de inceleme fırsatı buldu.
Festival 2 Aralık’ta sona erecek başkent gösterimlerinin ardından, 4-7 Aralık tarihleri arasında Nilüfer Belediyesi’nin katkılarıyla Bursa’da Sanat Mahal’e konuk olacak ve yolculuğunu, 9 – 10 Aralık’ta Kastamonu Üniversitesi Medya ve İletişim Topluluğu’nun katkılarıyla Kastamonu’da, Kastamonu Üniversitesi 3 Mart Konferans Salonu’nda tamamlayacak.
Ayrıntılar; http://ankarasinemadernegi.org/festivals/21-gezici-festival/