Ankara Sinema Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, 21. yolculuğunun Bursa durağındaki gösterimlerini tamamladı. Nilüfer Belediyesi’nin katkılarıyla Sanat Mahal’de gerçekleşen gösterimlerde film ekipleri de sinemaseverlerle bir araya geldi. 4-7 Aralık tarihleri arasında dünya ve Türkiye sinemasının en yeni ve ödüllü filmlerini izleme fırsatı yakalayan Bursalılar, yönetmen ve oyuncu katılımıyla gerçekleşen söyleşileri de takip etme imkânı buldu.
Bursa gösterimlerinin ilk gününde, Ana Yurdu’nun yönetmeni Senem Tüzen ile başrol oyuncusu Nihal Koldaş Bursalı seyirciyle bir araya geldi. Sinemaseverlerin sorularını yanıtlayan Tüzen, filmde Türkiye’deki entelektüel kesimin oryantalist bakışına bir eleştiri getirdiğini söyleyerek, filmi yazarken en çok istediği şeyin anne kız arasındaki mahrem olana sızmak olduğunu belirtti. Bursalı seyirciyle yaptıkları söyleşiden çok keyif aldığını da sözlerine ekleyen Tüzen, “Salonda; entelektüel, dürüst, filmin üreticisiyle eşit seviyeden iletişim kuran, oldukça aktif iyi bir seyirci vardı” diye konuştu. Bursalı sinemaseverlerle gerçekleştirdikleri sohbetin kendisini çok mutlu ettiğini söyleyen Nihal Koldaş da “Bu kadar etkin ve yetkin bir seyirciyle karşılaştığımızı görmek beni sevindirdi, çok güzel bir söyleşi oldu. Filmin geri dönüşü bakımından çok verimliydi. Gezici Festival’in bu açıdan yararı çok büyük çünkü gerçek sinema seyircisini filmlerle buluşturuyor. Keşke bütün şehirlere gidebilse, bütün emek verenlere güç diliyorum” şeklinde konuştu.
Bursa gösterimlerinin ikinci gününde, Emin Alper imzalı Abluka’nın oyuncusu Mehmet Özgür, Bursalılarla bir araya geldi. Başarılı oyuncuya büyük ilgi gösteren sinemaseverler, gösterimden sonra Özgür’ü adeta ablukaya aldı. Seyircilerin sorularını yanıtlayan Özgür, “Filme beni en iyi hazırlayan duygu, Emin’in kalemini çok iyi anlıyor olabilmemdi” dedi. Yıllardır kendince geliştirdiği hazırlanma teknikleri olduğunu anlatan oyuncu, daha çok hayvanlardan yola çıktığını ve onların davranış psikolojileri üzerinden insana yaklaştığını söyledi. Filmde izlediğimiz adamın aslında bir goril olduğunu ve filme hazırlık döneminde gorilin tavırlarından, yaşam biçiminden, etrafına verdiği tepkilerinden yola çıktığını belirten Özgür, Bursalı seyirciyle yaptıkları söyleşiden büyük keyif aldığını ifade etti. Özgür, “Gezici Festival’in bizim ülkemiz açısından çok önemli bir boşluğu doldurduğunu düşünüyorum ve bu minvaldeki organizasyonların çoğalmasının toplumun aydınlanma sürecini daha da hızlandıracağına inanıyorum. Ne kadar insana ne kadar fazla noktada ulaşabilirsek, o kadar fazla aydınlatabiliriz bu ülkeyi. Gezici festival de şu anda bunun başını çekiyor” diye konuştu. Bursa seyircisinin konuya oldukça hakim olduğunu ve çok can alıcı noktalardan, mesleki ve teknik anlamda sorularla karşılaştığının altını çizen Özgür, “Bursa, ciddi entelektüel bir seviyenin üzerinde bir sinema seyircisine sahip” dedi.
Gezici Festival’in bu yılki teması Güvencesiz Hayatlar bölümünde gösterimi yapılan Nefesim Kesilene Kadar’ın yönetmeni Emine Emel Balcı ise festivalin üçüncü gününde seyirciyle buluştu. Filmdeki Serap’ın hareket halinde olan ve sürekli nefes nefese yaşayan bir karakter olduğunu söyleyen Balcı, “Atölyede ortacılık yapan genç bir kadının soluksuzluğunu fark ettiğim noktada, benim için filmin biçimsel tercihi anlamlanmaya başladı. Çok uzun bir araştırma sürecinden geçti film, senaryoyu yazarken de çekerken de… Çekimlerde omuz kameranın tercih edilme sebebi, Serap’ın kendi soluksuzluğuydu” dedi. Başından beri bir karakter filmi yapmak istediğinin altını çizen Balcı, tek bir karakteri odağa aldığını ve bütün biçimsel tercihleri, sahneleri, mizansenleri ona göre oluşturmaya çalıştığını anlattı. İlk başta bir belgesel film yapma çabasıyla, atölye dünyasının görsel-işitsel sinematografisine kapılarak bir belgesel film yapma niyetiyle yola çıktığını belirten yönetmen, “Daha sonra genç bir kadına dair bir hikâye yazma motivasyonuyla birleştirdim bu durumu. Serap’ın içinde bulunduğu çıkışsızlık bence sadece kendisine has değil. Filmin içinde bu ülkedeki bütün kadınların yaşamından bir izdüşüm olduğunu düşünüyorum. Bu sadece Serap’ın hikâyesi değil, bir çeşit politik okumayla bu ülkenin kadınlarının yaşamına dair de bir bakış olarak algılanabilir” diye konuştu. İyi filmin tartışma yaratması gerektiğini söyleyen Balcı, “İstediğim şey, film yoluyla Serap’ı bu çıkışsızlığa iten, onun etrafını saran bütün kötülüğü tartışmaya açmaktı. Yani Serap’ın ahlaki tercihlerinden ya da onun ahlaki olarak saptığı yolların doğruluğundan veya yanlışlığından ziyade, onu buna iten sebepleri tartışmaya açmak istedim” dedi. Bursa seyircisinin çok sorgulayan ve filmin dertleriyle hemhal olan bir seyirci olduğunun altını çizen Balcı, “Karşılaşmak istediğimiz seyirciyi gördüm Bursa’da. Filmin bir tartışma alanı yarattığını görmek, seyircinin kendi içinde filmle ilgili argümanlar üretmesi ve filmi tartışması çok anlamlı benim için” şeklinde konuştu.
Festivalin Bursa’daki son gününde, Sarmaşık filminin gösteriminin ardından filmin oyuncularından Kadir Çermik izleyicilerle bir araya geldi. Oyunculukta kendisi için önemli olanın elinden geldiğince gerçek olmaya çalışmak, hikâyenin, senaristin söylemeye çalıştığına yakın durmak ve hikâyeye hizmet eden bir oyunculuk biçimi geliştirmek olduğunu söyleyen Çermik, Gezici Festival’e ilk kez beş sene önce ‘Bornova Bornova’ filmiyle katıldığını anlattı. Festivalle Üsküp ile Artvin’e gittiğini ve çok keyif aldığını belirten Çermik, “Benim için önemli bir tecrübe olmuştu. Gezici Festival çok büyük bir misyonu üstleniyor ve Anadolu’da özellikle bağımsız yapımların giremediği birçok şehre giriyor. Çok kıymetli bir iş yapıyor” diye konuştu. Oyuncu, Bursa’da etkileyici ve keyifli bir sinema seyircisi olduğunu da sözlerine ekledi.
Festivalin sürprizlerinden Sinemada Caz, Bursalılar tarafından ilgiyle izlendi. ABD Büyükelçiliği’nin katkılarıyla ücretsiz olarak Bursalılarla buluşan Sinemada Caz bölümünde, canlı performans ve turne kayıtlarını içeren kısa filmler “Caz Kısaları” bölümünde gösterilirken, müzisyen karakterlere odaklanan Pete Kelly’nin Şarkıları filmi de hem sinema hem de müzikseverlerle buluştu. Kısa İyidir bölümü, her yıl olduğu gibi bu festivalde de yerini aldı. Kısa filmler, Bursalı izleyicileri farklı ülkelerin yenilikçi sinemasıyla buluşturdu. Kısa İyidir gösterimleri her yıl olduğu gibi ücretsiz gerçekleşti.
Gezici Festival yolculuğunu, 9 – 10 Aralık’ta Kastamonu Üniversitesi Medya ve İletişim Topluluğu’nun katkılarıyla Kastamonu’da tamamlayacak. Festival, Kastamonulu seyircisiyle Kastamonu Üniversitesi 3 Mart Konferans Salonu’nda bir araya gelecek.