Post-empresyonizmin yaratıcısı, dünyaca ünlü Hollandalı ressam Vincent van Gogh’un trajik hayat hikâyesinin ve her zaman gizli kalmış ölümünün anlatıldığı biyografik film, sanatçıya ait Yıldızlı Gece, Sarı Ev, Ayçiçekleri, Teras Kafe, Gece Kahvesi gibi çok ünlü tabloların da aralarında bulunduğu 65 bine yakın karenin 125 ressam tarafından tuval üzerine yağlı boya tekniğiyle tek tek resmedilerek oluşturulmasıyla dünyada bu yönüyle bir ilk olma özelliğini taşımaktadır.
Polonyalı ressam ve yönetmen Dorota Kobiela ile 2006 yapımı Oscar ödüllü animasyon Peter and the Wolf‘un yapımcısı Hugh Welchman‘ın yönetmenliğini üstlendiği filmde, Robert Gulaczyk, Saoirse Ronan, Aidan Turner, Douglas Booth, Helen McCrory, Chris O’Dowd, Jerome Flynn gibi oyuncular yer almıştır.
Filmin konusuna gelirsek, van Gogh’un Fransa’da bulunan Auvers adlı kasabada öldüğü haberi, eskiden yaşadığı Arles kasabasına ulaşır. Van Gogh’un yakın arkadaşı olan postacı, van Gogh’a olan son görevini yerine getirmesi için oğlu Armand’dan ricacı olur. Babasının ricasını gönülsüz kabul eden Armand’ın görevi, van Gogh’un son mektubunu ağabeyi Theo’ya götürmektir. Lakin Paris’e vardığında Theo’nun da hayatta olmadığının haberini alan Armand, mektubu verebileceği bir akraba aramaya koyulurken aynı zamanda van Gogh’un gizemli ölümünü de soruşturmaya başlar. Theo’ya yazdığı mektupların sonunda kullandığı imzadan hareketle isimlendirilen Loving Vincent, ressamın ölümünün bir yıl sonrasına ışık tutmakta ve van Gogh’un neden öldüğü sorusunu yanıtlamaya çalışmaktadır.