Makarna, tüm dünyada çok sevilen ve farklı soslarda her damak tadına ve her kültüre hitap edebilen nadir yemeklerden biridir.
Yaz akşamlarının kalabalık, bol kahkahalı yemek masalarında yerini alabilir, yalnız yaşayan birinin sadece kendisi için hazırladığı bir akşam yemeğinin yegâne başrolü olabilir, romantik bir akşam yemeğininin kurtarıcısı da olabilir. Zor anların en güzel morali de olabilir, yorgun ve uykusuz geçen sınav haftalarında öğrencilerin pratik ve doyurucu tercihi de… Sade bir spaghetti unutulmayacak bir ziyafete dönüşebilir, bir penne maharetli eller ile birlikte her türlü yaratıcılığımızı kullanabildiğimiz çeşit çeşit soslarla damaklardan silinmeyecek lezzetler haline gelebilir. Parmesan, deniz ürünleri, bolonez sos, köri, krema, yoğurt, pesto sos, domates makarnamıza bambaşka lezzetler katar ve bir şekilde hemen hemen her kültüre her damak tadına hitap eder. İşte makarnayı evrensel bir değer haline getiren, mutfaklarımızın vazgeçilmezi kılan da tam olarak budur. Hangi ruh halinde olursak olalım, herhangi bir mekanda herhangi bir zamanda iştahımızı kabartır ve yüzümüzde bir tebessüm oluşturur.
Bu yazımızda damaklarımızda tat bırakan makarna sahneleri ile ünlü filmleri sizler için listeledik.
Afiyetli ve keyifli okumalar dileriz.
Hilal Önal
Home Alone (Yön. Chris Columbus, 1990)
İnsan her zaman çocukluğuna, gençliğine dönmek ister. Bir parçası zaten hayallerindedir ama geçmişi gerçekten anlamıyla “yaşayabilmek” için bazı araçlara ihtiyaç duyar. Bu araçların en önemlilerinden birisi şüphesiz ki sinemadır. Nostalji istemimizi gidermek için başvurduğumuz bu filmlerden Home Alone (1990) izleyene en özel anları yaşatan filmlerden biridir.
Fransa tatiline gitmek için yola koyulan aile, Kevin’ı evde unutur. Mahallede evleri soymak için kolları sıvayan Harry ve Marv için ise bu fırsat bir terslikler silsilesine dönüşür; çünkü Kevin evini sonuna kadar savunacaktır. 90’lı yıllar denince ilk akla gelen filmlerden olan eğlenceli seyirliğin başrollerindeyse Joe Pesci ve Macauley Culkin var.
Her sahnesi akıllarımıza kazınan serinin ilk filminin Mac&Cheese duası sahnesinin hafızalarımızda ayrı bir yeri var. Noel tatilinde evinde yalnız kalan Kevin, yemek için geleneksel olduğu üzere hindi değil de mikrodalga fırında ısıtılmış makarna yemeyi seçer ve macaroni adına dua eder. Ancak türlü türlü aksilikler sebebiyle “kutsal” makarna tabağını bir türlü çatallayamaz. Bahsettiğimiz makarna, görülebilecek en lezzetli biçimiyle karşımızdadır.
Makarna sevdalılarını zor anlar bekliyor. Filmi izlerken bir yandan makarna yiyenlerse, ne mutlu onlara! Pastavilla’nın elbow makarnasıyla sizde kendinize bu filme eşlik edecek kadar eğlenceli mac&cheese hazırlayabilirsiniz.
Bora Taşçı
Defending Your Life (Yön. Albert Brooks, 1991)
Yeni aldığı arabasıyla yaptığı kazadan sonra kendini “Yargı Şehri” denilen, Los Angeles’a benzeyen “arafta” bulan iş insanı Daniel Miller, dünyadaki hayatını korkusuz yaşadığını ve varoluştaki bir sonraki aşamaya geçmeyi hak ettiğini kanıtlamak zorundadır. Orada cesur ve hayat dolu Julia ile tanışmasıyla kendinin farkına varacak, hayatındaki başarısızlıklara rağmen sonunda korkusuz olmayı öğrenecektir.
Julia’nın hayat felsefesini belki de en çok İtalyan restoranında makarna yediği sahne tanımlar. Yargı Şehri’ndeki insanlar istedikleri kadar yemek yiyip kilo almazlar, sağlıkları kötü etkilenmez ve yedikleri her yemek dünya üzerindeki en iyi tada sahiptir özellikle de Julia’nın yediği 1.5 kiloluk, asla bitmek bilmeyen, tam da onun hayat doluluğunu yansıtan kremalı linguini. Daniel önüne gelen karidesin kolesterolü hakkında endişelenirken Julia, iştahla makarnasını yemektedir. Bu öyle bir makarnadır ki Julia’nın ağzına aldığı parça bitmeyen bir tat şölenine dönüşür, yedikçe yer fakat sonu gözükmez, ki ne kadar mutlu olduğu da yüzünden bellidir.
Asla bitmeyen, kilo aldırmayan ve tadı eşsiz olan bir makarnayı yemeyi kim istemez ki? Arafta kalmak bile sanki bu makarnayı tadabilmek için kabul edilebilir gibi, ne dersiniz? Özellikle de Meryl Streep’i bu sahnede izledikten sonra, Pastavilla’nın linguinisi bu filme harika eşlik etmez miydi?
İpek Ömercikli
Elf (Yön. Jon Favreau, 2003)
Daha önce hiç kahvaltıda Elf spaghettisi denediniz mi? Tabağa aldığımız haşlanmış spaghettiler öncelikle akçaağaç şurubu döküyoruz. Ardından marshmallow, çikolata parçacıkları, şekerlemeler ve çikolata şurubunu da ekleyerek yemeye hazır hale getiriyoruz. Kulağa oldukça enteresan ve tatlı geliyor, değil mi? Jon Favreau’nun 2003 yapımı filmi Elf’in ikonik spaghetti kahvaltı sahnesindeki tarif, kulağa her ne kadar ilginç gelse de izleyenlerin iştahını fazlasıyla kabartıyor. Serüven Noel arifesinde, yetimhanedeki bir bebeğin Noel Baba’nın çuvalına girip farkında olmadan Kuzey Kutbu’na götürülmesiyle başlar. Papa Elf tarafından, evlat edinilerek büyütülen çocuğa Buddy adı verilir. Elf Buddy kulak misafiri olduğu bir konuşmaya değin, kendisinin bir elf olduğuna ve elf topluluğu tarafından kabul edildiğine inanarak Kuzey Kutbu’nda yaşamını sürdürmektedir. Kendisinin insan olduğunu öğrenişinden kısa bir süre sonra çocuk kitabı yayıncısı olan babasını aramak üzere New York’a doğru yola çıkar. Şekerlemeler, Noel süslemeleri, kimlik arayışı ve aşkı izlediğimiz film, en keyifli Noel filmlerinden biri olma özelliğini taşımaktadır. Başrollerinde Will Ferrell, James Caan, Zooey Deschanel ve Bob Newhart’ı izlediğimiz film eleştirmenler tarafından tam not almış ve Ferrell’in Elf rolündeki performansı büyük övgü toplamıştır. Kulağa yabancı gelse de bazı kültürlerde Fırın Makarna’nın tatlı olarak yapıldığını biliyor muydunuz? Pastavilla fırın makarna ile bu film size makarnayı tatlı olarak denemeniz için bir fırsat sunabilir..
Zelal Aria Narin
No Reservations (Yön. Scott Hicks, 2007)
İşini büyük bir ciddiyetle yapan şef Kate’in hayatı, annesini kaybetmiş olan yeğeninin gelmesiyle değişir. Onunla ilgilenmek adına işten izin aldığı bir dönemde mutfağına, yardımcı şef olarak çalışmaya başlayan Nicholas dâhil olur. Nicholas, Kate’in aksine son derece rahat bir insandır. Kate bir yandan yeğeni, bir yandan mutfağındaki değişimlerle hemhal olurken şef olmasının getirilerini kullanmak ister. Bunun için küçük yeğenine türlü türlü yemekler hazırlasa da depresyonda olan Zoe bunların tamamını reddeder. Yine de herkes gibi çocukların da gönlünü kazanmanın yollarından biri yemektir. Bunu bilen Nicholas, devreye girer. Küçük kıza o kadar lezzetli bir spaghetti hazırlar ki Zoe, tüm film boyunca sürdürdüğü inadını kırmak zorunda kalır. Salçalı ve fesleğen soslu bu makarna “işin mutfağında” pişmiştir. Koca bir tabak dolusu spaghettiyi önce Nicholas tadar; elbette çok lezzetlidir. Ardından küçük kızı yemeğiyle baş başa bırakır ve Zoe, tabağı büyük bir afiyetle midesine indirir. Yemek yemenin verdiği mutlulukla hem Zoe yavaş yavaş depresyondan çıkarak teyzesiyle daha samimi bir iletişim kurmaya başlar hem de Nicholas, Kate’in katı kurallarını yumuşatmayı başarmıştır. Eğer bu filmi çocuklarınızla izliyorsanız Pastavilla Junior Serisi sizin çocuğunuzun kalbine giden yolda harika bir seçim olabilir.
Esra Kars
Eat, Pray, Love (Yön. Ryan Murphy, 2010)
Başrollerini Julia Roberts ve Javier Bardem’in paylaştığı film; Amerikalı bir yazar olan Liz’in, hayatının farklı bir yöne gitmesi gerektiğine karar vermesiyle çıktığı içsel yolculuğa ve bu yolculukta keşfettiği yerlerde yaşadığı sımsıcak hikâyelere odaklanıyor. Aynı adlı kitaptan beyazperdeye uyarlanan filmin yönetmenlik koltuğunda Ryan Murphy oturuyor. Haz, inanç ve dengeye karşılık gelen Eat, Pray, Love’da (2010) ‘’Bir şeylerden büyüleneceğim yerlere gitmek istiyorum.’’ diyen Liz’in, kendini keşfetme yolculuğunda ilk durağı İtalya oluyor.
Eat bölümünde İtalya’nın lezzetlerini tadan Liz’i, Roma mutfağının en popüler yemeklerinden birisi olan ve adını İtalya’nın en iyi Guanciale’sinin yapıldığı Amatrice isimli bir dağ köyünden alan Spaghetti all’Amatriciana’yı (Amatriciana Soslu Spaghetti) yerken izliyoruz.
Sahneden hemen önce, Liz’in çevresinde öpüşen çiftin aldığı haz ön plana çıkarılıyor. Spaghettisi gelen Liz’in tabağına tutkulu çifte baktığı gibi bakması; aldığı her çatalda, çiftin öpüşmesinin onlarda yarattığı haz ve mutluluk patlamasını Liz için de hissedilir kılıyor. Tüm duyuları harekete geçen karakter, çevresinden soyutlanarak muzip bir şekilde, yavaşça ve keyif alarak Roma’nın popüler yemeğini yiyor. Spaghetti lezzetinin yarattığı haz seyirciye, hayattaki mutlu ve keyif verici anların aceleye gelmeden, her anının hatırlanmaya değer olduğunu unutmadan yaşanması gerektiğini yakın plan çekimleri ile aktarıyor. Karakterimiz İtalya’da yeni insanlar ve yeni tatlarla dolu büyülü yolculuğunu tamamlayarak, rotasını inancı keşfedeceği Hindistan’a çeviriyor.
Siz de makarnanızı harika soslarla renklendirerek anın tadını çıkartmak isterseniz Pastavilla Napoliten, Pastavilla Mexican ve Pastavilla Pesto sos tercih edebilirsiniz.
Tuluhan Sena
Chef (Yön. Jon Favreau, 2014)
Chef (2014), kariyerinde ve özel hayatında düşüşe geçen Şef Carl Casper’ın yaşadıklarını konu alır. Carl’ın yaptığı yemeklerle iştah kabartan film, ikonik makarna sahnesiyle hafızalara kazınmıştır. Geçirdiği kötü bir günün ardından Carl, neşelenmek için Scarlett Johansson’ın canlandırdığı Molly karakterini evine davet eder ve ona bir kase makarna hazırlamaya başlar.
Oldukça ünlü bir şef olan Carl, bir avuç mütevazi malzeme ile kız arkadaşına basit ama etkileyici bir yemek yapmayı tercih eder. Sahne boyunca hiçbir konuşma olmaz, zaten konuşulmasına da gerek yoktur. Carl, ince dilimlenmiş sarımsakları zeytinyağına atar. Tam o anda sıcak yağın tavadaki sesini duyarız. Ardından daha fazla lezzet katması için baharatları ekler ve haşlanmış sudan çıkardığı buharı üzerinde tüten makarna ile karıştırır. Gördükleri karşısında Molly’nin iştahı çoktan kabarmaya başlamıştır.
İşitsel ve görsel olarak izleyicide ağız sulandıran makarna sahnesi, filmin vizyona girdiği 2014 yılında öyle sevilmiştir ki yapım şirketi, makarnanın tarifini açıklamak zorunda kalmıştır. Tadına baktığı ilk anda Molly’nin gözlerini kapaması ve kendinden geçmesi sebebiyle “Scarlett’ın makarnası” olarak lanse edilen tarif, aslında “Aglio e Olio” isimli geleneksel bir İtalyan yemeğidir.
Romantik anlarda sıkça karşımıza çıkan spaghetti, bu filmi izlerken harika bir seçenek olabilir. Pastavilla’nın onlarca çeşidi arasında spaghetti size eşlik edebilecek lezzetli bir seçim.
Büşra Soylu