Yönetmenliğini Ida Lupino’nun üstlendiği The Hitch-Hiker (1953), modern bir film-noir olması bakımından sinema tarihinde önemli bir yere sahiptir. Dönemin erkek egemen sinema anlayışı, söz konusu filmle yeni bir bakış edinir. Kadın yönetmenlerin görünümü bağlamında örnek filmlerden biri olan film, balık tutmak için seyahat eden iki arkadaşın yolda arabalarına aldıkları otostopçu dehşetini merkeze almaktadır. Roy ve Gilbert gecenin karanlığında yolda mahsur kalmış olan Emmett’i tüm iyi niyetleriyle yanlarına alarak Meksika’ya doğru ilerlemektelerdir. Ancak çok geçmeden iki arkadaş arka koltuklarında polislerin tüm ilçede kırmızı alarmla aradığı katili taşıdıklarından habersizlerdir. Sürekli artan gerilimiyle bir başyapıt özelliği taşıyan The Hitch-hiker, Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Film Arşivinde “kültürel, tarihsel veya estetik açıdan önemli” ibaresiyle 1998 yılında koruma altına alınmıştır.
Gerçek bir hikâyeden uyarlanan filmde otostopçu taklidi yaparak beş kişilik bir aileyi öldüren Billy Cook’un hayatından esinlenilmiştir. Önceki çalışmalarında kadın hikâyelerini ele alan Lupino, 1953 yılında çektiği The Hitch-Hiker ile toplumsal konulara yönelmiştir.