Yaptığı birçok filmle kendinden söz ettiren İranlı usta yönetmen Majid Majidi, diğer filmlerinde olduğu gibi ülkesinin siyasal, toplumsal, tarihsel ve kültürel yanını arka planına alarak günlük hayattan bir hikâyeyle çıkıyor karşımıza. Baran (2001), Sovyet işgalinin ardından İran’a göç eden Afganların hayatta kalma mücadelesini, bu durumdan doğan sosyoekonomik sıkıntıları naif bir anlatıma eklenen incelikle örülü bir mizah ve bilinmezlerle dolu olsa da havada kalmayan bir aşk hikâyesiyle anlatıyor. Hossein Abedini’nin başarıyla canlandırdığı, Fars, Afgan, Kürt, Türk ve Azeri işçilerin çalıştığı bir inşaatta getir-götür işlerine bakan genç yaştaki Lateef’in yaşadığı dönüşüm, filmin ilerlediği temel düzlemi oluşturuyor. Vurdumduymaz, başına buyruk halleriyle kendini tanıtan Lateef, sürekli etrafıyla çatıştığı bir süreçten geçerek nihayet kendisiyle hesaplaştığı, yelkenlerini olgunlukla suya indirdiği bir döneme giriyor. Bu kişisel dönüşüm sürecini sosyal bir sorunun anlatımında başarıyla kullanan Majidi, sabırlı ve samimi dokunuşlarıyla izleyicisini bir an bile bırakmayan bir filme daha imza atıyor.