Türk Sineması’nın en nev-i şahsına münhasır yönetmenlerinden Ömer Kavur’un, Gizli Yüz’den (1991) sonra gerçeküstü film türünde verdiği ikinci çalışma olan Akrebin Yolculuğu, zamanın doğrusal olmayan yapısını tüm filme yedirebilen nadide bir sinema örneği. Filmin başında bir saat tamircisi olan Kerem’e, esrarengiz bir adam tarafından onarması için bir saatin adresi ve o saatin bulunduğu kulenin anahtarı teslim edilir. Kerem, bu olaydan etkilenip Anadolu’nun ücra kasabasındaki adrese gider. Adres, artık çalışmayan bir saat kulesine aittir ve kulenin sahibi de kasabanın en zengini Agah Bey ile genç eşi Esra Hanım’dır. Esra Hanım’ın üstelemesiyle Agah Bey’in de iznini alan Kerem, saati tamire başlarken cesedi bulunamayan bir cinayete tanık olmasıyla kasabadaki tüm dikkatleri üzerine çekecektir. 50. Cannes Film Festivali’nin ‘Belli Bir Bakış’ seçkisinde gösterilen film; 16. İstanbul Film Festivali’nde 2, 9. Ankara Film Festivali’nde 6 ve 11. Altın Koza Film Festivali’nde 3 ödül almıştı.