Feminist ve queer mücadelenin yüzlerinden biri haline gelen Fransız oyuncu Adèle Haenel salı günü Telerama’da yayımlanan bir açık mektupla mesleği bıraktığını ve bunun politik nedenleri olduğunu açıkladı.
Seksist, Kapitalist ve Irkçı Endüstriden Emeklilik
Haenel dergiye yazdığı mektupta “Sinema endüstrisinin cinsel taciz faillerine karşı kayıtsızlığını ve genel olarak bu ortamın ölümcül ve ırkçı bir çevre katliamı düzeniyle işbirliği yapmasını kınamak için sinemayı politik nedenlerle bırakıyorum” ifadelerini kullandı. Böylece seksist, kapitalist ve ırkçı olarak tanımladığı sinema endüstrisinden emekli olduğunu açıkladı. Mektup, derginin editörleri tarafından Haenel’e, oyuncunun beyazperdede 2020 yılından bu yana olmamasının kendi isteği mi yoksa endüstri tarafından kendisine uygulanan bir tür ambargo mu olduğunu sorması üzerine yazıldı. Oyuncu, Telerama’nın sorusu üzerine grev yaptığını ve böylece onur arayışının para ve güç arayışının önüne geçtiği yoldaşlarına katıldığını söyledi. Uzun süredir gözlerden uzak olan oyuncu son zamanlarda sadece Fransa’da emeklilik reformuna karşı düzenlenen eylemler sırasında görülmüştü.
César Ödül Töreni’ndeki Kırılma Noktası
Oyuncu, 2020 yılında, Fransa’nın ulusal filmlerinin yarıştığı César Ödül Töreni’nde, hakkında birden fazla cinsel taciz suçlaması bulunan Roman Polanski’nin aldığı ödülü salondan çıkarak protesto etmişti. 13 yaşında bir çocuk da dahil olmak üzere hakkında cinsel taciz suçlamaları olan yönetmen Polanksi “Fransa’nın Oscar’ı” olarak nitelendirilen 45. César Ödül Töreni’nde J’Accuse filmiyle En İyi Yönetmen ödülünü almıştı. Bunun üzerine Haenel’in ödül töreninde gerçekleştirdiği protesto ses getirmiş ve oyuncunun kariyerinde bir kırılma noktası olmuştu. César Akademisi de, Haenel’in protestosuyla yarattığı tepki atmosferinden hareketle, bu yıl şubat ayında gerçekleşen törene cinsel şiddetle suçlanan veya hüküm giymiş kişilerin artık törene çağrılmayacağını açıklamıştı. Ancak Akademi, söz konusu kişilerle ilgili kısıtlamayı sadece törene katılım engeliyle sınırlı tutmuş ve ödülün sahibi olunmasıyla ilgili herhangi bir kısıtlama getirmemişti.