Yaşar Kemal Efsanesi (Yön. Aydın Orak, 2017)
Çukurova güneşinde kavrulup tüm Anadolu toprağına mâl olan, yalnızca Türk Edebiyatı’nın değil, okuyan herkesi insanlığa davet ettiği evrensel sesiyle aynı zamanda dünya edebiyatının en değerli kalemlerinden Yaşar Kemal, 2015 yılında vefatının ardından yakın dostu Aydın Orak’ın yapımıyla beyaz kâğıtlardan kanatlanıp bu kez beyazperdeye konuyor. Halil Ergün’ün seslendirdiği biyografik belgesel türündeki film, usta yazara dair sayısız görsel, işitsel ve yazınsal arşivin derlenmesiyle oluşturulmuş, oldukça geniş bir araştırma niteliğinde. Bu araştırmaların ışığında kurgulanan filmde yazarın doğumundan ölümüne, yaşamının çeşitli dönüm noktalarına değiniliyor; ayrıca bestelenmiş şiirlerine, yazın sürecine, kendi sesiyle dillendirdiği kaleminin öyküsüne de yer veriliyor. Zülfü Livaneli, Orhan Pamuk, Aziz Nesin, Türkan Şoray ve Atıf Yılmaz gibi yakın dostlarından dinleyeceğimiz Yaşar Kemal Efsanesi hiç şüphesiz, yazarın en unutulmaz efsanelerinden biri olurken festivalin de en değerli yapımları arasında yer alacak.
Mother of George (Yön. Andrew Dosunmu, 2013)
Topraktan ayrılmak; kültürden, olagelenden, tarihsel ve kimliksel bir akıştan kopmak… Her kopuşta yarayı daha da kanatmak ve bir gün yaranın gittikçe derinleşen uçurumunda kaybolmak… Bugünlerde yüz binlerce insanın mecbur kaldığı, dolayısıyla da küresel bir konu hâline gelen göç ve iltica, bu sefer New York’a yerleşen Nijeryalı bir ailenin kapısını çalıyor. Oğlu George için kendi yaşantısını adayan ve bu uğurda bireyselliğini feda eden Ma George, zamanla içindeki güçlü kadının sesini duymaya başlar. Ancak tamamen yabancı olduğu New York sokaklarında adım adım özgürlüğe yürüyen Ma George’un önünde yarım bırakılmış bir kimlik engeli vardır: Her ne kadar köklerinden koparılıp bambaşka bir toprağa getirilse de Ma George, hâlâ “kocasına ait” bir kadındır ve her türlü sıfattan ari bir “insan” olabilmek için her şeyden önce geleneklerin çevrelediği labirentten kurtulmak zorundadır. Kadınlığı, bireye verilen değeri, ırkçılığı ve insan ilişkilerine dair pek çok konuyu bir araya getiren filmde umutsuzluk kefesinin karşısına umudu koyarak hangisinin ağır geleceğini son saniyeye kadar heyecanla izliyoruz.
Rabia Elif Özcan