Jeff Vandermeer’in aynı adlı romanından uyarlanan film, bir deniz fenerine isabet eden meteorun bölgede yol açtığı mutasyon vakalarını araştırmakla görevli bir grup bilim subayının başından geçen olayları konu alır. Uzaylı bir türe ait olduğu düşünülen ve sürekli genişleyen alanın kendi doğa kanunları vardır. Dünya için tehdit hâline gelen bölgeye gönderilen keşif ekiplerinden ise bir daha haber alınamamıştır.
Lena’nın kocası Kane de bir yıl önce “parıltı” adı verilen bölgeyi araştırması için görevlendirilmiştir. Lena, uzun süredir görmediği eşini bir akşam eve dönmüş olarak bulur. Ancak Kane, bunca zaman nerede olduğunu ve nasıl geri döndüğünü ona açıklamakta zorlanır. Sürekli bir zihin karışıklığı yaşar ve sağlığı hızla kötüleşir. Hastaneye götürülen Kane, güvenlik güçleri tarafından yolda alıkonulur ve gizli bir tesise götürülerek yoğun bakıma alınır. Tesisin sorumlusu olan Psikolog Dr. Ventress, karantina altındaki bölgeyi incelemesi için Lena’nın da katılacağı yeni bir bilimsel keşif ekibi hazırlar. O da bu ekiple birlikte Kane’nin adımlarını takip ederek bilinmezliğin içinde kendisini aydınlatacak gerçekle yüzleşecektir.
Ex Machina (2004) ile hatırı sayılır bir hayran kitlesi edinen yönetmen Alex Garland’ın imzasını taşıyan Annihilation, istilacı bir yaşam formuna duyulan korkuyu, merak ve bilinmezlik unsuruyla bir araya getirerek izleyiciyi etkilemeyi başarır.
Ellerinize sağlık güzel bir öneri olmuş 🙂