Lütfen David Lynch’in Mulhollad Dr. adlı filmini izlemeden önce okumayınız…
Film Noir akımının önemli temsilcilerinden David Lynch, birçoğumuzun bildiği üzere, karanlık, simgelerle bezeli, Freudyen çözümlemelerle dolu, olay örgüsünün bulunmadığı, kolay kolay anlaşılamayacak, zaman ve mekan kavramlarının birbiri içinde kaybolduğu, ve aslında son derece “kişisel” filmler çeker. Hani öyle bir çeker ki, filmi izlerken kendinizi kafanızı duvarlara sürtüp kıvılcım çıkarırken, ya da çilekli pastanın üzerine elma sirkesi döküp yerken bulabilirsiniz, hiç belli olmaz! David Lynch senaryolarında mantık, hikayelerinde devamlılık aramak yapılacak en büyük hatalardan biri olmanın yanı sıra, bizi ciddi anlamda yoracak, içinden çıkılmaz buhranlara sürükleyecek bir eylem olarak da karşımıza çıkar.
2001 yılında çektiği ve Cannes Film Festivali’nde kendisine En İyi Yönetmen ödülünü getiren Mulholland Drive filmi de David Lynch sinemasının en başarılı örneklerinden biridir. Bizi yukarıda anlattığım bütün çarpıklıklara sürükleyebilecek, hatta korkudan küçük dilimizi yutmamıza sebebiyet verebilecek bir filmdir. Öyle bir filmdir ki, ülkemizde cereyan etmiş olan “Çakır’ın gıyabında cenaze namazı kılınması hadisesi” misali, hakkında sayfalarca kitaplar yazılmış, inanılmaz teoriler üretilmiş, üzerine sayısız yorumlar yapılmıştır. Hatta ve hatta bu filmi anlayabilmemiz için, bizzat yönetmeni de bizlere on adet ipucu sunmuştur. Sağ olsun… Yalnız, bu ipuçlarını takip ederek filmi anlamaya çalışmak pek akıl karı değildir! Bu nedenle bu ipuçlarından yalnızca mühim bulduklarıma değineceğim.
Olay basit olarak, büyük umutlarla kapağı Canada’nın küçük bir kasabasından Hollywood’a atan Diane’in, oyunculuk kariyerinin umduğu gibi gitmemesi, aşık olduğu kadın olan Camilla’nın onun yerine bir yönetmeni tercih etmesi, oynamak istediği başrolün yine Camilla tarafından kapılması gibi talihsiz durumlar sonucunda içine düştüğü umutsuzluğun bir yansıması olarak, aslında deli gibi aşık olduğu Camilla’yı öldürmeye karar vermesi, ve bunun için bir kiralık katille anlaşması sürecini kapsamaktadır. Tüm bu hikayenin yanı sıra Hollywood film sektörünün yapaylığına, çürümüşlüğüne, yanlış işlemekte olan çarklarına da kendince göndermeler yapmayı ihmal etmez sevgili yönetmenimiz.
(1) Sayın Lynch’in bize verdiği bir numaralı ipucu, filmin başlangıç yazılarından hemen önce dikkat edilmesi gereken bir şeylerin olduğudur! Nedir bu? Kırmızı nesnelerin gerçekliği, mavi nesnelerin ise rüyayı temsil ettiği David Lynch sinemasında, histerik şekilde nefes alıp-vermesini duyduğumuz bir kadın (ki bu Diane’dir) kendini kırmızı çarşafların üzerine bırakarak uykuya dalar, bundan sonra göreceklerimizin bir rüya olduğunu vurgulayarak…
Diane rüyasında kendisini Betty adında, son derece yüksek oyunculuk potansiyeline sahip, inisiyatif kullanabilen, güçlü, herkes tarafından sevilen, güzel bir kadın olarak yeniden kurgular. Diane Selwyn’ın kim olduğunu bile bilmemektedir. Teyzesi Ruth’un lüks evinde, ferah bir hayat sürer. Aşık olduğu kadın Rita ise geçmişini hatırlayamayan, bağımlı, sadık ve korkak bir kadındır. Rita’nın çantasında nereden geldiğini bilmediği mavi bir anahtar ve hayli yüklü bir miktar para vardır. Betty ve Rita paraları “mavi bir kutuya” koyarak saklarlar, ve hemen ardından el sıkışırlar. Tıpkı Diane’in Camilla’yı öldürmesi için katile verdiği para ve onunla yaptığı anlaşma gibi.
“It’s strange to be calling yourself…”
(4) Sayın Lynch verdiği dört numaralı ipucunda kazanın meydana geldiği yere dikkat çeker. Burası Camilla’nın yeni sevgilisi yönetmen Adam Kesher’ın evinin “short-cut” girişidir. Rüyada Diane’in bilinçaltı tarafından bir güzel hırpalanan, pembe boyalarla kaplanan, zavallı bir erkek durumuna düşürülen Adam’ın evine ilk geldiği sahnedeki renkler bize bazı şeyler söylemektedir: Adam evine girmek üzere spor arabasından indiğinde kadrajda bulunan tek bitkinin rengi kırmızıdır. Havuz kenarında canlı rengiyle gözümüze batan kırmızı bir sandalye vardır. Demek ki bu mekan gerçektir. Bu ev gerçekten vardır, ve Diane’e bir şeyler ifade etmektedir. Ancak ve ancak havuz tamircisinin üzerinde mavi yazılar bulunan kamyoneti, Adam’ın mavi gecelikli karısını tamirciyle bastığı sahnedeki mavi çarşaflar bize bu ayrıntıların hayal ürünü olduğunu gösterir. Diane’in olmasını istediği durumdur bu. Çünkü ilk ve en büyük hayal kırıklığı bu mekanda gerçekleşmiş, Diane rüyasında önemli görevler üstlenecek tüm insanları (örneğin Coco, Cowboy, sarışın Camilla Rhodes, Luigi gibi) ilk kez bu mekanda görmüştür.
Adam’ın annesi olan Coco, Diane’in rüyasında ev sahibi olarak karşımıza çıkar. Yemek sırasında Camilla’ya fırlattığı öldürücü bakışları Diane’in gözünden kaçmaz. Ve bu durum rüyaya Coco’nın ağzından dökülen “O kadın belalı. Kurtul ondan!” cümleleriyle yansır. Diane Coco’yu, Camilla’yı öldürmek konusunda kendisine dayanak olarak görmektedir:
“She’s trouble. Get rid of her!”
*Adam Kesher’ın evi sahnesi için küçük bir not daha: “Family Jewels” İngilizce’de erkeğin cinsel organlarını temsil etmek için kullanılan bir söz öbeğidir.*
Betty ve Rita, Diane’i aramak üzere onun evine gittiklerinde Diane’in çürümüş cesediyle karşılaşırlar. Rita’nın verdiği tepki, bir bakıma Diane’in Camilla’yı öldürdüğü için hissettiklerini temsil etmektedir. Diğer yandan ceset deforme olduğu için yüzünü seçemeyiz, ve bu oldukça düşündürücüdür. Gerçek Diane, Betty’nin görünümünde olmayabilir. Bu da bizi Sayın Lynch’in yedi numaralı ipucuna götürür:
(7) Rita ve Betty birbirlerine olan aşklarını ilan ettikten hemen sonra, sabahın ikisinde, birlikte Club Silencio’ya giderler. Burası her şeyin bir rüyadan, bir illüzyondan ibaret olduğunun ortaya çıktığı sahnedir. Bu sahnenin sonrasında, içinde gerçeği barındıran mavi kutu Diane’in çantasında belirir. Club Silencio, tüm gerçeğin ortaya çıktığı yeri, Adam’ın evindeki partiyi temsil etmektedir. Ancak bu sahnede farklı okunabilecek bazı ayrıntılar vardır. Bir orkestranın olmadığını sürekli olarak vurgulayan ‘kenafir’ bakışlı adam kimdir? Diane’e ne yapmıştır? Betty neden adamla göz göze geldiğinde sarsılmaya başlar? Bu sırada duyduğumuz hırıltı ve bağırışlar kime aittir? Ve acaba şarkı söylerken yere yığılan kadın Diane olabilir mi? En azından onun geleceği?
Bu sahneden ve Rita’nın mavi kutuyu açmasından sonra, bize düşünmemizi öğütleyen kovboy rüyanın sona erdiğini bildirir, ve Diane uyanır. Kiralık katilin Camilla’yı öldürdüğü takdirde kendisine vereceğini söylediği mavi anahtar Diane’dedir artık. Camilla çoktan ölmüştür ve Diane vicdan azabıyla karışık bir korku içinde kendini eve kapatmıştır.
(9) Sayın Lynch dokuz numaralı ipucunda dikkatleri Winkie’s’in arkasındaki ucube/yaratık benzeri kadın/adama çeker. Bu yaratık Diane’in karanlık duygularının, korkularının vücuda gelmiş halidir. Kiralık katille anlaşma yapılan mekan olan Winkie’s’in arkasında konuşlanmıştır, ve bu anlaşmaya tanık olan yegane kişiyi bir bakışta ortadan kaldırıvermiştir. Bu yaratıkla ikinci kez karşılaştığımızda ise mavi kutunun onda olduğunu görürüz. Tüm karanlık duygu ve düşünceler vuku bulmuş, karanlık plan uygulanmış, gerçek ortaya çıkmıştır. Mavi kutunun bulunduğu kese kağıdının içinden, bir de Diane’in Hollywood’a gelirken sahip olduğu umutları, beklentileri ve olumlu düşünceleri temsil eden yaşlı çift fırlayıverir.
Canada’dan Hollywood’a gelirken kendisine eşlik eden bu yaşlı kadın ve adam Betty’yi havaalanında bıraktıklarında hepsi umut dolu ve mutludur. Betty’den beklentileri yüksektir. Şimdi, rüyanın sonunda ise kendisinden beklenenleri yerine getirememiş, zavallı bir Diane vardır. Her şey mahvolmuştur. Bunun ağırlığına daha fazla dayanamaz. Hayalleri onu rahat bırakmamaktadır. Sonunda hem bu hayal kırıklığı, hem Camilla’yı öldürmüş olmanın vicdan azabı, hem de cinayetten yakalanacak olmanın verdiği korkuyla intihar eder. Küçük mavi kutu, tabancayı aldığı çekmeceden bize göz kırpar, hatta bir de el sallar.
Winkie’s’in arkasındaki yaratık, karanlık yüzüyle bu kez doğrudan bize bakmaktadır.
Ve mavi saçlı kadın fısıldar: “Silencio…”
Peki ya Ruth Teyze? Kimdir o? Yönetmenimiz de onuncu ipucunda bize bunu sorar. Aunt Ruth kimdir, ve nerededir?
(10) Bu soruya cevap olarak biraz faklı bir okuma yapacağım. Aunt Ruth diye biri yoktur. Aunt Ruth, Diane’in sadece gidişini hatırladığı, çantası bir adam tarafından arabaya taşınırken hızla uzaklaşan kızıl saçlı bir kadındır. Gidişinden sonra ondan asla haber alınamamıştır. Aunt Ruth, Diane’e hiçbir şey bırakmamıştır. Ancak şüphesiz ki Diane, Ruth’un kendisine borçlu olduğunu hissetmektedir. Peki bunun nedeni nedir? Rita rüyada kendisinde bulunan mavi anahtarla küçük mavi kutuyu açtığında “gerçek” ortaya çıkar ve mavi kutu yere, halının üzerine düşer. Bu sırada Ruth Teyze belirir ve odanın kapısından içeriye, hatta yere bakar. Ancak mavi kutuyu, yani gerçeği görmez. Bu Diane’in küçüklüğünde yatak odasında cereyan etmiş ve onu derinden etkileyen bir şeyleri, Ruth Teyze’nin görmezden geldiğinin bir göstergesi olarak okunabilir. Club Silencio’daki adam, Betty’nin sarsılması, duyduğu sesler de bu bağlamda yorumlanabilir. Bu durumda Ruth Teyze, Diane’e gerçeği borçludur. Ama Diane’in de deneyimleyerek gördüğü gibi, borcunu asla ödemez. Çünkü onun adı Aunt Ruth, (okunuşu açısından düşündüğümüzde *untruth*)’tur!
Silencio!!!
Güzel bir inceleme. Sonda ki “untruth” düşünceside güzeldi. Bu film için koca bir kitap yazılsa bile tam olarak anlaşılamayacağı kanısındayım çünkü anlaşılmak amacıyla yazılmamış
Bu yorumu yapabilmek için bin kere izlemem lazım herhalde
Zorlama üslup…
yeterince açıklayıcı bir yazı olmuş elinize sağlık..Az çok kafamda bir şeyler belirdi. Filmi belli bir zaman sonra bir daha izleyince çok daha farklı bir tat vereceği çok bariz.
bütün bunlar yabancı bi sitede yapılmış bir analizin türkçeleştirilmesi falan değil kendin analiz ettiysen helal olsun valla 200 iq olmak lazım bütün bunları bu filmden anlamak için
Harika bir okuma olmuş