Blade Runner, Ridley Scott’ın 1982 yılında Philip K. Dick’in “Do Androids Dream of Electric Sheep” adlı romanından uyarladığı ve postmodern sinemanın en önemli örneklerinden birisidir. Blade Runner edebiyat uyarlaması olmanın getirdiği alt metinlerinin sağlamlığı ve yönetmenin estetik algısıyla birleşerek bilimkurgu türünün kült filmlerinden olmayı çoktan başarmıştır. Film, 2019 yılının Los Angeles’ında geçmektedir. Baş kahraman Rick Deckard bir “Blade Runner” olarak kopyaları (replikant) bulmakta ve üzerlerinde Voight-Kampff testini uygulayarak kimliklerini ifşa etmektedir. Filmin işleyişi, insan ve kopyaların durumu üzerine yaratılan şüphe ile ilerlemektedir. “Off World” den kaçan altı kopya L.A. sokaklarına vardığında Deckard’ın görevi de başlamıştır. Deckard sırayla tüm kopyaları öldürmek, filmin deyimiyle emekliye ayırmak durumundadır. Kopyaların ise dünyaya geliş amaçları çok farklıdır. Onlar üretildikleri yer olan Tyrell şirketine gelerek kısıtlı yaşam sürelerini sorgulamak ve bu süreyi uzatmak niyetindedirler. Fütüristik tasarımı, kara film stili ve estetiğiyle birleştiren film, distopya sinemasında çok özel bir yere sahiptir.