”Çocuğa, aç gözlerini dersin
Gözlerini açınca ve ışığı görünce
Bağırtırsın. Dersin ki
Ey Mavi çık dışarı
Ey Mavi doğ
Ey Mavi yüksel
Ey Mavi gel içeri…”
Sinema kariyerine Ken Russell’ın The Devils(1971) filminde set tasarımcılığı yaparak başlayan Derek Jarman, yönetmenliğinin yanında çok da önemli bir tasarımcı ve ressamdı. Yönetmenliğe ise çoğunluğu deneysel olan kısa filmler çekerek başladı. Sebastiane, Jubilee ve Caravaggio gibi yapımlara imza atarak zihinlere kazınan Jarman, Queer sinemanın da en önemli isimlerinden. Ancak filmografisinde çok ayrı yerde duran bir filmi var ki o da hiç kuşkusuz Blue. Jarman’ın sinemasında görmeye alışık olduğumuz avant-garde ve şiirsel unsurların tavan yaptığı bu yapım, gücünü görselliğinden değil, yönetmenin AIDS ile boğuştuğu hastalık süresince tuttuğu günlüğünde yer alan cümlelerden alıyor. Tilda Swinton, Nigel Terry ve John Quentin’in sesleriyle, Simon Fisher Turner’un de müzikleriyle izleyiciye bu ”mavi ölüm” yolculuğunda eşlik ediyorlar. Filmde 79 dakikalık süresi boyunca karşılaştığımız mavi görüntünün, son dönemlerinde gözleri görmeyen ve ”Mavi, karanlığın görünür kılınmışıdır.” diyen Jarman ile bakışmamızın bir temsili olduğunu da söyleyebiliriz.