Sepideh Farsi’nin bu sene Cannes Film Festivali’nin ACID bölümünde gösterilecek olan Put Your Soul on Your Hand and Walk filminin başrol oyuncusu, 25 yaşındaki Fatma Hassona, İsrail’in Gazze’ye gerçekleştirdiği füze saldırısı sırasında katledildi.
Gazze’nin kuzeyindeki Al-Touffah mahallesinde yaşayan Filistinli oyuncu ve gazeteci Hassona’nın yanında ailesinden 10 kişi de saldırıda yaşamını yitirdi. Cannes Film Festivali’nin ACID ekibi Hassona’nın ölümüne dair yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Hayat enerjisi adeta bir mucize gibi görünen bu genç kadının yer aldığı bir filmi izlemiş ve programımıza almıştık. Artık destekleyeceğimiz ve başta Cannes olmak üzere tüm sinemalarda sunacağımız film, aynı film değil. Yönetmenler ve izleyiciler olarak hepimiz onun ışığına layık olmalıyız.”
Filmin İranlı yönetmeni Farsi ise Hassona’yı onun The Man Who Wore His Eyes isimli şiiriyle andı: “Belki de kendi ölümümü karşılıyorum / şimdi / Karşımda duran kişi / keskin nişancı tüfeğini doldurmadan önce / Ve her şey biter / Ben de biterim. / Sessizlik.”
Farsi, Hassona’nın şiirinden yaptığı alıntıdan sonra şu ifadeleri kullandı:
“Bu şiir barut kokuyor, ölüm kokuyor ama aynı zamanda yaşamla da dolu. Tıpkı Fatem’in kendisi gibi, bu sabah, bir İsrail bombası hem onun hem de tüm ailesinin hayatını alana kadar. Evleri enkaza döndü.”
Festivallerin Siyasi Tutumu
Farsi, Hassona’nın ölümünden sonra Variety’ye verdiği röportajda film festivallerinin yeterince politik bir tutum sergilememesini de eleştirdi.
“Festivaller siyasi olmamalı diyenleri anlayamıyorum. Siyaseti hayattan nasıl ayırabiliriz ve bu çizgiyi kim çizer? Festivallerin ‘biz sadece sanatsalız’ gibi sahte bir söylemin ötesine geçmesini bekliyorum. Onun için, sesi için ve onunla birlikte kaybettiklerimiz için büyük bir şeyin olmasını gerçekten umuyorum.” ifadelerini kullanan yönetmen, oyuncunun ölümüyle filmin değişen etkisi üzerine de konuştu:
“Filmin sonunda, hâlâ Gazze’de yaşadığı ve fotoğraf çekmeye devam ettiği yazıyordu. Şimdi filmi izleyecek olan insanlar onun öldüğünü ve nasıl öldüğünü bilecekler. Elbette bu, bambaşka bir etki yaratacak.” dedi.