Ceylan Özçelik – Sinema Yazarı (The Great Ecstasy of Robert Carmichael, Thomas Clay, 2005)
Kimi filmleri izleyip izlemediğimi bile hatırlamadığım şu günlerde; sekiz yıl önce festival kataloğunda okuduğum cümleyi her nasılsa unutmadım: “Kubrick’in Otomatik Portakal’ı bu filmin yanında Britney Spears klibi kalacak.” Tabi bu aşırı doz iddialı bir cümle… Ama filmin şiddetle kurduğu ilişki beynimin bir köşesine yerleşti.
Yepyeni bir rejisörseniz ve şiddete dair bir film yapıyorsanız; neyi, ne kadar, nasıl ve ne zaman gösterdiğiniz çok önemli malum. İşte The Great Ecstasy of Robert Carmichael’ın hüneri, şuurda gizli. Göstermenin sorumluluğunu ana merkeze alırsak, günümüzün sayılı örnekleri arasındaki ‘oda’ sahnesi, aklıma geldikçe beni ürpertiyor. Ürpertiyor da neymiş, ruhumu karartıyor. İzin verenlerle sahneyi paylaşmadan bitirmem mümkün değil. İzin vermeyenler için keşif anım burada sonlanıyor.
Bize bir noktada elbet karanlık bir patlama yaşatacağı her tarafından akan, parasız pulsuz, sessiz liseli Robert Carmichael, birkaç elemanla bir evde… Önce ağır ağır gençlere yaklaşıyor, hareketi kesmeyen kamera. Salonun köşesinde bir DJ, setiyle meşgul, yüksek müzik! Birkaç yeni yetme oğlan yaşıtları bir kızla odaya giriyor. Kamera duruyor. İçeriyi görmüyoruz. Robert Carmichael koltukta, televizyona bakıyor. Televizyonda “Irak’ı Özgürleştirme Operasyonu”! DJ’in müziği, operasyon, genç kızın acı çığlıkları… Psikolojik, fiziksel, görsel, işitsel… Şiddetin her türlüsü…
Bunuel. In bu filmini izledim gizemli bir sebepten olduğu yerde kalan insanların pozitiften negatifenasıl dönüştüğünü tüm gerçekliğile yansıtmış..sürükleyici gizemli ve gerçekçi aynı zamanda.
İzleyebileceğimiz bir site var mı , ben bulamadım?
Eski bir film….Pera Müzesi. nde film festivalinde gösterimi yapıldı.