1. Mr. Turner (Yön: Mike Leigh, 2014)
Neden İzlenmeli? Another Year (2010)’ın ardından, dört yıl boyunca izleyicisinden uzak kalan Mike Leigh, Mr. Turner’de İngiliz ressam Joseph Mallond William Turner’ın hayatına odaklanıyor. Başrol oyuncusu Timothy Spall’a bu yıl Cannes Film Festivali’nde en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandıran Mr. Turner, Mike Leigh sinemasını özleyenler ve resim sanatının sinemada yansımasının nasıl olacağını merak edenler için, Filmekimi’nin kaçırılmaması gereken filmlerinden biri.
2. Boyhood (Yön: Richard Linklater, 2014)
Neden İzlenmeli? Sinema tarihinde az rastlanan bir işe imza atarak, 13 yıllık bir süreci gerçek zamanlı bir şekilde anlatan Boyhood, bir erkek çocuğun dünyasına bizleri davet ediyor. Richard Linklater imzalı Boyhood daha önce İfİstanbul’da gösterilmiş ama sonrasında vizyona girmemişti. O yüzden, bu sürece sinemada tanıklık etmek isteyenler hâlâ şanslarını kaybetmiş değiller…
3. Deux jours, une nuit (Two days, One night, Yön: Jean-Pierre & Luc Dardenne, 2014)
Neden İzlenmeli? Dardanne Kardeşler’in bu sene ilk kez Cannes Film Festivali’nde seyircisiyle buluşan yeni filmleri Deux jours, une nuit, maddi sıkıntıları ve iş sorunları arasında tek başına ayakta kalmaya çalışan bir anneyi merkezine alıyor. Marion Cotillard’ın güçlü kadın portrelerinden birini daha çizdiğini tahmin ettiğimiz film hem konusu hem oyunculuklarıyla merak uyandırıyor.
4. Miss Julie (Yön: Liv Ullman, 2014)
Neden İzlenmeli? Liv Ullmann’ın kadrajından bir tiyatro uyarlaması izlemek isteyenler için es geçilemeyecek bir yapım olan Miss Julie, 1800’lerin sonlarında, cinsellik, sınıf çatışması gibi konular etrafındaki üç karakterin öyküsünü bizlere sunuyor. August Strindberg’in bu klasikleşmiş tiyatro oyununun uyarlamasında, Jessica Chastain ve Colin Farrell’in perdede nasıl bir uyum yakaladıkları da filmle ilgili merak edilenlerden biri…
5. The Disappearance of Eleanor Rigby: Them (Yön: Ned Benson, 2014)
Neden İzlenmeli? Bu yıl Filmekimi programında iki filmde birden karşımıza çıkan Jessica Chastain, bu yapımda Miss Julie’nin aksine modern zamanlardaki bir aşk hikâyesiyle karşımıza çıkıyor. Ned Benson’un yönetmenliğini üstlendiği film kendi içinde bakış açısını değiştirerek seyircisine farklı bir deneyim sunmayı amaçlıyor. Hem kadının, hem erkeğin gözünden çekilen The Disappearance of Eleanor Rigby: Them, Filmekimi seyircisiyle üçüncü tekil bakış açılarıyla değil, iki filmin ortak kurgulanmış hâliyle buluşuyor.
6. En duva satt på en gren och funderade på tillvaron (A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence, Yön: Roy Andersson, 2014)
Neden İzlenmeli? Programa bir İsveç filmi dahil etmek isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat olan En duva satt på en gren och fundarade på tillvaron, Roy Anderson’ın 7 yıl aradan sonra biz izleyicilerine sunduğu güzel bir hediye. Önceki filmleri Sånger från andra våningen (2000) ve Du levande (2007)‘de olduğu gibi yoğun okumalara açık anlatımıyla izleyicisinin ilgisini canlı tutmayı amaçlayan bu film, üçlemenin de son filmi olma özelliğini taşıyor.
7. Force Majeure (Tourist, Yön: Ruben Östlund, 2014)
Neden İzlenmeli? İsveç filmlerine ara vermek istemeyenlerin bir diğer tercihi olabilecek Turist, Alp Dağları’nı arkasına alarak, aile içindeki ilişkilere odaklanıyor. Ailevi hesaplaşmaları, karlı bir fonda izlemek isteyenler için göz ardı edilemeyecek bir film…
8. Geronimo (Yön: Tony Gatlif, 2014)
Neden İzlenmeli? Tony Gatlif’i özleyenler için bulunmaz bir nimet olarak karşımıza çıkan Geronimo, Gatlif filmlerinin vazgeçilmezi olarak dansın, müziğin ve aşkın bir arada olduğu bir seyir zevkini bizlere vadediyor. Oyuncu kadrosunda gözümüze çarpan Aksel Üstün ve Tim Seyfi de filme karşı merakımızı arttırıyor.
9. Bridges of Sarajevo (Yön: Aida Begic, Leonardo Di Costanzo, Jean Luc Godard, Kamen Kalev, Isild Le Besco, Sergei Loznitsa …, 2014)
Neden İzlenmeli? 13 yönetmenin gözünden, Saraybosna’nın tarihine yolculuk etmek isteyenlerin mutlaka izlemesi gereken filmlerden olan Bridges of Sarajevo, bu tarihi yolculukta yanına, 1. Dünya Savaşı ve Avrupa’nın siyasi dinamiklerini de alıyor.
10. Adieu Au Langage (Goodbye to Languange, Yön: Jean Luc Godard, 2014)
Neden İzlenmeli? Filmekimi’ni Jean-Luc Godard’sız kapatmak istemeyenler, bu filmi programlarına katmalılar. 84 yaşında olmasına rağmen zihni sürekli genç kalan Godard, izleyicisine her filminde yenilikçi bakış açısını göstermeye kararlı. Adieu au Langage, deneysel 3D tekniği ve dramayı harmanlamasıyla adından oldukça söz ettirdi. Bize de tavsiye etmesi düşüyor.
Sezen Sayınalp
bence 10u arasında bir güzel film yok..
Leviathan
Andrey Zvyagintsev
olacak. Film izmi de yanlış yönetmen ismi de 🙂