Ülkemizde New York Çeteleri adıyla izlediğimiz film, 19. yüzyıl sonlarının karanlık Amerika tarihinin gölgesindeki New York şehri üzerinden agresif bir tasvir çizen, ödül canavarı bir Martin Scorsese yapımı. Hikâyemiz, Amerikan tarihinin dönüm noktalarından, 1863 Gettysburg İç Savaşı sonrasına ayna tutuyor. Film, savaşın akabinde oluşan Kuzey – Güney ekonomik istikrarsızlığının yarattığı otorite savaşlarından faydalanan çetelerin, New York merkezli kurdukları saltanatı ele almaktadır. Senaryo her ne kadar politik anlamda, böyle bir tabana otursa da; esas konu, son kabadayılardan kim kaldı dedirten Baba ‘Priest’ Vallon’un (Liam Neeson) erdemli ilkeleri ile büyümüş oğlu Amsterdam Vallon’un (Leonardo Di Caprio), New York şehri hükümdarı, büyük gangster ‘The Butcher’ dan (Daniel Day Lewis) alacağı ‘baba’ intikamı üzerinedir. Aynı zamanda Amsterdam’ın hayatına girerek, ona tüm davasını sorgulatan ve aklını başından alan dünyalar güzeli Jenny’nin (Cameron Diaz) kuşkulu duruşu, hikâyeyi daha da karmaşık bir hâle sokacaktır. Film, tamı tamına, her biri dünyanın en önemlileri olmak üzere, 106 dalda ödüle aday gösterilip, bunların 44’ünü silip süpürmüştür. Oyuncu kadrosu ise, üstad Daniel Day Lewis önderliğinde birbirinden önemli starlardan oluşmuştur. Filmin senaryosu; Schindler’s List (1993), American Gangster (2007), The Girl with the Dragon Tattoo (2011), Hannibal (2001) gibi çok üst seviye eserleri matematize eden, senarist Steven Zaillian’ın kaleminden. Görüntü yönetmeni ise 3 Oscar adaylı Michael Ballhaus.
[tooplay file=”qHVUPri5tjA” type=”youtube”]