Futbol romantikleri, “Futbol asla sadece futbol değildir”i masumca, hüsn-ü zan ile yorumlarlar. Fakat bu söz öbeği futbolun endüstrileşmesine, siyaset ve mafyanın kirli oyunlarına yeni bir kapı açmasına ve şiddetin meşrulaştırılmasına da dikkatlerimizi çeker. “Green Street Hooligans” ise İngiliz futbolundaki saha dışı şiddetin bir panoramasıdır. Harvard’dan atılan Matt, ablasının yanına Londra’ya gelir. Burada eniştesinin kardeşi ve aynı zamanda bir taraftar grubunun başı olan Pete ile vakit geçirmeye başlar. Matt’in stadların, pubların ve sokak kavgalarının kanunları etrafında yeni bir hayat düzenine uyum sağlayıp sağlayamayacağının hikayesidir “Green Street Hooligans”. Charlie Hunnam, Pete rolüyle ömürlük bir performansa imza atıyor. Filmi, öykünün Westham United ve Millwall taraftar grupları arasındaki rekabete ışık tuttuğuna ve cinsiyetçi ayrımın tavan yaptığı bir sporu ve onun yansımalarını bir kadın yönetmen olarak Lexi Alexander’ın nasıl yorumladığına dikkat ederek izlemenizi tavsiye ederim.