MUBI, festivallerde dikkat çeken ve sinemaseverlerin uzun süredir merakla beklediği pek çok iddialı yapımı Mayıs seçkisinde bir araya getiriyor.
Joachim Trier’in kültürel bir fenomene dönüşen iki Oscar adayı filmi ‘‘The Worst Person in the World (Dünyanın En Kötü İnsanı)”, Franz Rogowski’nin performansıyla uzun yıllar adından söz ettireceğe benzeyen bir aşk ve direniş öyküsü ‘‘Great Freedom (Büyük Özgürlük)”, Erkan Tahhuşoğlu’nun 28. Adana Altın Koza Film Festivali’nden üç ödülle dönen filmi ‘‘Koridor”, Nazlı Bulum, Kübra Balcan ve Şebnem Hassanisoughi’nin rol aldığı, SİYAD tarafından 2020’de En İyi Kısa Film seçilen ‘‘Büyük İstanbul Depresyonu”, Rûken Tekeş’in Hasankeyf’i sular altında kalmadan önce ziyaret ettiği belgeseli ‘‘Aether”, Léa Seydoux’nun başrolde olduğu Philip Roth uyarlaması ‘‘Tromperie (Aldatma)” ve on yıl önce genç yaşta kaybettiğimiz Seyfi Teoman’ın tüm filmleri, mayıs ayında MUBI’de sinemaseverlerle buluşacak.
Dünyanın En Kötü İnsanı (Joachim Trier, 2021)
Joachim Trier’in çok sevilen “Oslo Üçlemesi”nin finali niteliğindeki “Dünyanın En Kötü İnsanı”, sonsuz seçeneklerle dolu gözüken, her şeyin belirsizlikle tanımlandığı 21. yüzyılın ruhunu kıskıvrak yakalayan; yönetmenin bir kez daha senaristi Eskil Vogt ile güçlerini birleştirdiği ve hayatta ne istediğimizi bulmanın hiç bitmeyen uğraşına dair edebi anlatısıyla yaratılan duygusal bir öykü. En İyi Uluslararası Film ve En İyi Orijinal Senaryo dallarında Oscar adayı olan bu güçlü modern zamanlar anlatısı, ana karakteri Julie ve onun yolunun kesiştiği insanlarla, çağımızı anlama çabasının uzun bir süre daha parçası olacak.
Büyük Özgürlük (Sebastian Meise, 2021)
Sebastian Meise’nin II. Dünya Savaşı’nın ertesinde Almanya’daki bir hapishanede geçen öyküsü, dönemi anlamak adına elzem bir yasaya, Ceza Kanunu’nun 175. paragrafına dikkat çekiyor. Franz Rogowski’nin hayat verdiği, unutulmaz karakter Hans, eşcinsellere uygulanan sistematik baskının kurbanıdır. Cezaevinde tanıştığı Viktor’la aralarında kurulan duygusal yakınlık, uğradığı zorbalıklara karşı merhem olur. Bir aşkın en kırılgan anlarını gösterirken, arka planda toplumsal değişimleri de ustalıkla perdeye taşıyan “Büyük Özgürlük”, Cannes’da Belirli Bir Bakış bölümünde Jüri Ödülü’nü kazandı.
Koridor (Erkan Tahhuşoğlu, 2021)
28. Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Sanat Yönetmeni ve En İyi Görüntü Yönetmeni ödüllerini kucaklayan “Koridor”, kendilerine mahsus bir dünya kurmuş, yaşı geçkin iki kız kardeşin asla kopmayacak bağını anlatıyor. Erkan Tahhuşoğlu ikinci uzun metrajında akılda kalıcı iki karakter yaratırken, Altın Koza’da ödülü paylaşan Emel Göksu ve Ayşe Demirel’in oyunculukları, kardeşlerin çekişmelerini ve yaşam muhasebesini derinden hissettiriyor.
Aether (Rûken Tekeş, 2019)
Rûken Tekeş’in Hasankeyf’e 21 günlük ziyaretinin öyküsü, bu kadim bölgeyi hidroelektrik santral nedeniyle sular altında kalmadan önce belgeliyor. “Aether” seyirciyi tabiatın doğum-ölüm-yeniden doğuş döngüsü hakkında düşündüren şiirsel bir yolculuk.
Büyük İstanbul Depresyonu (Zeynep Dilan Süren, 2020)
Zeynep Dilan Süren’in iki genç kadının yetişkinliğe adım atma sancılarını anlattığı, SİYAD tarafından En İyi Kısa Film seçilen öyküsünde Nazlı Bulum, Kübra Balcan ve Şebnem Hassanisoughi rol alıyor.
Paramparça (Fatih Akın, 2017)
Diane Kruger’a Cannes’da En İyi Oyuncu ödülünü kazandıran, Almanya’da geniş yankı bulan bu Fatih Akın filmi, intikam öyküsü kalıplarını kullanarak Almanya’daki göçmenlerin maruz kaldığı ırkçılığı tüm boyutlarıyla gözler önüne seriyor.
Carol (Todd Haynes, 2015)
Patricia Highsmith’in Tuzun Bedeli adlı romanından uyarlanan bu unutulmaz dönem filmi, melankolik anları ve Cate Blanchett ile Rooney Mara’nın yarattığı sahici karakterlerle, aşk filmleri arasında özel bir yere sahip.
Hudutların Kanunu (Lütfi Ömer Akad, 1966)
Başrollerinde Yılmaz Güney ve Pervin Par’ın yer aldığı Lütfi Ömer Akad klasiği “Hudutların Kanunu”, Martin Scorsese’nin önderliğinde kurulan The Film Foundation tarafından özenle restore edilmiş kopyasıyla seyirciyle buluşuyor.
Kara Kız (Ousmane Sembène, 1966)
Afrika sinemasının dönüm noktalarından birini teşkil eden “Kara Kız”da, Senegalli usta Ousmane Sembène, Fransa’da varlıklı bir ailenin yanında çalışan genç bir kadın aracılığıyla kolonyalizme dair unutulmaz bir portre çıkarıyor.
Aldatma (Arnaud Desplechin, 2021)
Amerikan sinemasının en tartışmalı yazarlarından Philip Roth’un en önemli romanının beyazperde uyarlamasında, Léa Seydoux’ya Denis Podalydès ve Emmanuelle Devos eşlik ediyor.
Yol Ayrımı (Catherine Corsini, 2021)
Cannes’da Kuir Palmiye’ye layık görülen bu tutku dolu romantik komedi, ayrılığın eşiğindeki iki kadının fırtınalı aşkını, hastanede yaşanan bir grev ve çalkantılı bir politik arka plan eşliğinde anlatıyor.
Sotsuğa Günlükleri (Maureen Fazendeiro, Miguel Gomes, 2021)
Portekiz sinemasının usta ismi Miguel Gomes’in Maureen Fazendeiro’yla birlikte imza attığı bu sahte belgesel, içinden geçtiğimiz pandemi günlerini anlatmak için kolektif ruha sahip, neşe saçan bir yaz hikayesi kurguluyor.
Joachim Trier: Oslo Üçlemesi
Günümüze has duygu durumlarını çarpıcı bir dille beyaz perdeye aktaran Joachim Trier’in vazgeçilmez senaristi Eskil Vogt ile imza attığı üç film; yaşadığımız çağın açmazları, bir türlü dinmek bilmeyen boşluk hissi ve sonsuz anlam arayışı üzerine düşünmek adına birer yolculuk niteliği taşıyor. Edebiyatçı olma hayalleriyle tutuşan iki rekabetçi dostun gençlik hayallerini anlatırken, kenti çepeçevre saran depresyonu hissettiren “Tekrar”, hayatına son vermeye kararlı bir bağımlının son saatlerine bizi ortak eden “Oslo 31 Ağustos” ve çağımızın ilişkilerine, kararsızlıklarımıza, tereddütlü hallerimize dair yakaladıklarıyla bir fenomen olma yolunda ilerleyen “Dünyanın En Kötü İnsanı”, 2000’leri anlamak adına mutlaka her sinemaseverin deneyimlemesi gereken bir üçlemeyi tamamlıyor.
Anısına: Seyfi Teoman Filmleri
2012 yılında, üçüncü uzun metrajı için hazırlandığı sırada kaybettiğimiz; adına İstanbul Film Festivali’nde bir ödül takdim edilen, nice genç sinemacıya ilham olan kıymetli yönetmenin vefatının 10. yıl dönümünde, Seyfi Teoman’ı MUBI programı kapsamında yeniden tüm filmleriyle hatırlıyoruz. Bahar Kerimoğlu, Emin Alper ve Yiğit Özşener’in rol aldığı kısa film “Apartman”, restore edilmiş kopyasıyla gösterilecek olan, Altın Lale ödüllü “Tatil Kitabı” ve Barış Bıçakçı’nın çok sevilen romanından beyazperdeye uyarlanan, sinemamıza Ankara’da geçen özgün bir “Jules ve Jim” hikayesi armağan eden “Bizim Büyük Çaresizliğimiz”, Mayıs ayında MUBI’de seyirciyle buluşacak.
Mayıs 2022 Programı
1 Mayıs – Tekrar (Reprise, 2006)
2 Mayıs – Büyük İstanbul Depresyonu (2020)
3 Mayıs – Aşk Biftekleri (Love Steaks, 2013)
4 Mayıs – Bakir Dev (Fúsi, 2015)
5 Mayıs – Düğün (1973)
6 Mayıs – Büyük Özgürlük (Große Freiheit, 2021)
7 Mayıs – Oslo, 31 Ağustos (Oslo, 31. August, 2011)
8 Mayıs – Tatil Kitabı (2008)
9 Mayıs – Comet (2014)
10 Mayıs – Amatör (Amateur, 1994)
11 Mayıs – Umudun Tarifi (An, 2015)
12 Mayıs – Afrika Kraliçesi (The African Queen, 1951)
13 Mayıs – Dünyanın En Kötü İnsanı (Verdens Verste Menneske, 2021)
14 Mayıs – Yol Ayrımı (La Fracture, 2021)
15 Mayıs - Bizim Büyük Çaresizliğimiz (2011)
16 Mayıs – Lantana (2001)
17 Mayıs – Çılgın Aşk (Amour Fou, 2014)
18 Mayıs – Yasaklı Oda (The Forbidden Room, 2015)
19 Mayıs – Hudutların Kanunu (1966)
20 Mayıs – Carol (2015)
21 Mayıs – Koridor (2021)
22 Mayıs – Diva (1981)
23 Mayıs – Aldatma (Tromperie, 2021)
24 Mayıs – Lady Macbeth (2016)
25 Mayıs – Sotsuğa Günlükleri (Diários de Otsoga, 2021)
26 Mayıs – Dağların Denizcisi (Marinheiro das Montanhas, 2021)
27 Mayıs – Paris, 13. Bölge (Les Olympiades, 2021)
28 Mayıs – Aether (2019)
29 Mayıs – Paramparça (Aus dem Nichts, 2017)
30 Mayıs – Kadınların Cevabı: Bizim Bedenimiz, Bizim Cinsiyetimiz (Réponse de Femmes: Notre Corps, Notre Sexe, 1975)
31 Mayıs – Kara Kız (La Noire de…, 1966)