“Düzenli bir iş ilgini çeker mi genç adam? Buradaki millet kim olduğunu veya ne yaptığını umursamaz.” Modern yaşama doğru geçen Batı toplumunda nispeten yeni bir kavram olan bilinmezlik, beraberinde suçun üst
ünü örten yegâne koruyucu hâline gelir. Bu nedenle suçun ustaları, kalabalığın nabzını da iyi bilir. William Lindsay Gersham’ın aynı adlı romanından uyarlanan filmde ise klasik suç-gizem türlerinin aksine insan ruhuna eğilen, psikanalitik bir derinlik de bulunur.
Brandley Cooper, Cate Blanchett, Toni Collette gibi sinema tarihinde klasikleşmiş isimlerle kadrosunu güçlendiren filmde yönetmen Guillermo del Toro, bizi suç kalabalığının en renkli mekânlarından biri olan “sirk”e götürür. Karnavalesk coşku, iç içelik, hengame, anonim kimlikler, zaman ve mekân kavramlarının ters yüz edilmesi gibi unsurlar, dolandırıcı kahramanımız Stan’in işini kolaylaştırır. Kelimeler, böylesi bir karmaşanın içinde en tehlikeli manipülasyon araçlarıdır. Bu büyüleyici ortamın içine bir de gizemli bir medyum dâhil olunca Stan, dolandırıcılıktaki ustalığına destek ve güç bulur. Fakat film, bu noktadan sonra aşırı özgüven ve hırsın pençesine adım adım düşen bir adamın trajedisi hâline gelir.
Sıra dışı konusuyla Angela Carter’ın Nights at the Circus romanından Bakhtin’in karnavalesk teorilerine kadar geniş bir yelpazede “modern bilinmezlik içindeki insan”ı anlatan Nightmare Alley (2021) suç ve gerilim türünün hakkını bir o kadar iyi veren yapımlar arasında yerini alıyor.