Cary Fukunaga bu ilk uzun metrajlı filminde kamerasını Latin Amerika boyunca bir göç yolu üzerinde ‘Amerikan Rüyası’na koşan bir ailenin, ait olduğu yerel çeteden kaçan Big Lips ile yollarının kesişmesine odaklıyor. Yolculuk boyunca Sayra ile Big Lips arasında gelişen yakınlaşma filmin sonuna doğru nefesleri kesen bir yoldaşlık hikayesine dönüşecektir. Suçun kol gezdiği Latin Amerika sokaklarında, şiddetin bir an bile soluklanmadığı bir atmosferde ikilinin filizlenen aşkı birbirinden zorlu engellerle karşılaşacaktır. Yalnızca iki film yaparak şahsına münhasır sinema dilini oluşturan ve hatırı sayılır bir takipçi kitlesi oluşturan Cary Fukunaga ilerisi için iştahı kabarmış sinema seyircilerinin ümitlerini boşa çıkartmayacağını bu filmiyle ispatlıyor.