Dünyada bizi birbirimize bağlayan ve ortak yaşam alanlarımızı süsleyen renkler, söz konusu sosyal bağlam olduğunda bugün hâlâ insanlar arasındaki ayrımın başlıca unsurlarından. On altı yaşındaki Starr da talihsiz bir olayla bu ayrımın bedelini ömrü boyunca ödeyen mağdurlardan. Siyahi bir Amerikalı olan Starr, beyazların çoğunlukta olduğu bir mahallede yaşar. Her ne kadar çevresindeki insanlar, siyahileri kabullenmiş ve benimsemiş gibi görünse de bir okul çıkışı yakın arkadaşı Khalil ile arabayla eve dönerlerken Starr’ı bir polis memuru durdurur. Görünürdeki sebep, şerit ihlalidir; fakat polis memurunun esas hedefinde ırkçı temeller vardır. Çok geçmeden de olay, Khalil’in çıkardığı saç fırçasını polisin silah sanarak zavallı genci orada öldürmesiyle sonuçlanır. Ve bu tüyler ürperten cinayetin tek tanığı, bu ağır sırrı kimselere söylemeden saklamak zorunda kalan Starr’dır. Ne ki cesur kız, olayın üstünün kapanmasına izin vermeden erkek arkadaşı ve ailesinden oluşan en yakın çevresine sığınarak Khalil’in uğradığı haksızlığın, ırkçı ideolojilerin yanına kâr kalmaması için soluksuz bir mücadele verir.
Irkçılığı bugünkü Amerika’nın genç kuşağı gözünden beyazperdeye yansıtan film, 2017 yılında yayımlanan aynı adlı romandan “inanılmaz bir uyarlama” olarak drama türüne adını yazdırmıştır.