Gerçek bir trajediden esinlenerek kurgulanan The Lighthouse, kederin ve soluk bir ölümün hüküm sürdüğü ıssız bir adada mahsur kalan iki deniz feneri görevlisinin başından geçen olayları konu alır.
Eski bir bekçi olan Thomas Wake ve tecrübesiz yardımcısı Ephraim Winslow, dört hafta sürecek olan vardiyaları boyunca birlikte çalışacaklardır. İki erkek arasında ast-üst ilişkisi ile ortaya çıkan erk savaşı, ani parlayan ve sönen sözlü düellolara neden olur. Adadan ayrılacakları gün patlayan fırtına, kısa süre içinde birbirlerinden nefret etmeyi başaran bu iki insanı birer tutsağa dönüştürür. Haftalar süren kötü hava koşulları, açlık ve alkolün etkisiyle deliliğin girdabına düşen ikili, zamanla güç istençlerinin ve hırslarının etkisi altında birbirlerine eziyet etmeye başlar. Kendilerini bekleyen hüzünlü sondan habersiz, ışığa doğru kanata çırpan pervaneler gibi deniz fenerinin büyüleyici parıltısına kapılırlar.
Edebiyattan mitolojiye, felsefeden psikanalize kadar birçok metaforu bünyesinde barındıran The Lighthouse, karanlık anlatısı, oyuncuları ve sinematografisiyle 2019 yılının en dikkat çeken filmlerinden biridir.