Eleonere (Eleonere Hendricks), kleptomaninin esareti altında hayatını sürdürmekte olan bir kadındır. Soygunlarından birinde, çaldığı çantanın içinde araba anahtarı bulur. Aracı çalıştırmaya çalışırken eski arkadaşı Josh (Joshua Safdie) ile karşılaşır. Karşılaşma, buluşmaya dönüşüverir ve ikili New York’tan Boston’a gitmeye karar verirler.
The Pleasure of Being Robbed (2008), günümüz sinemasında suç janrı deyince akla gelen hikâye anlatıcılarının en önemlilerinden olan Joshua Safdie’nin ilk uzun metrajlı filmidir. Senaryosunu kaleme birlikte aldığı Eleonere Hendricks ile başrolleri de paylaşan Safdie aynı zamanda filmin görüntü yönetmenliğini, yapımını ve kurgusunu da üstlenmiştir. İlk gösterimini Cannes Film Festivali’nde yapan The Pleasure of Being Robbed, Joshua Safdie’nin kardeşi Benny Safdie ile ortalık kurmadan çektiği son film olma özelliğini de taşır. New York sokaklarının ilginç yüzüne tanıklık ettiğimiz yapıt nüktedan dili, absürt hikâyesi ve yetmiş dakikalık süresiyle izleyenlere eğlenceli bir deneyim sunmaktadır.
Bora Taşcı