Albümün kapağını açtığınızda sizi son derece sade karakalem çizgilerle karşılayacak olanlar, her biri kendi sınırlarının ötesini zorlamaya alışkın üç müzisyen; Salzburg’tan Nihan Devecioğlu, İstanbul’dan Cenk Erdoğan ve New York’tan Adam Matta.
Bu üçlü 2011’de İstanbul’da buluşup Türk Halk Müziği, Batı klasikleri, özgür doğaçlama ve poliritmik sesleri kaynaştırdılar. Çark adında bir albüm ortaya çıkardılar ve bu albümü Almanya’dan Anason Records piyasaya sürdü.
Çark; bambaşka kültürlerin tozunu yutan üç müzisyenin bir araya gelerek caz, hiphop, beatbox, tasavvuf, beden perküsyonu ile operayı, halk müziği ve batı klasikleriyle kombinledikleri ilgi çekici bir proje. Kendi deyişleriyle müzik ve doğaçlama yapısındaki her parçayı birleştiriyor, dinliyorlar. Birlikte nefes alıyor, ton ve ritimleri akışına bırakıyorlar… ve nihayetinde her biri kendi müziğiyle Çark’ı oluşturuyorlar. Albümde Yağmur Yağar taş Üstüne, Dut Ağacı gibi kendi tarzlarında yorumladıkları halk türküleri de var, kendi üretimleri olan özgün besteler de.
Etkileyici vokal tarzıyla yenilikçi kombinasyonlar yaratan Nihan Devecioğlu’na, Türkiye’de birçok farklı projeden tanıdığımız dünyanın önde gelen perdesiz gitaristlerinden biri olan Cenk Erdoğan ve New York’a özgü human beatbox ustası Adam Matta eşlik etmekte. ECHO Magazin’den Andrea Hinterseer’in ifadesiyle Nihan enerji dolu bir kadın; genç, güçlü bir ses, tutkusunu çok özel bir alanda bulmuş bir şarkıcı. Özünde ve hâlâ, hepsi kendi eşsiz yollarında ilerlerken sınırları zorlamayı seven müzisyenler. Bireysel müzik yolculukları süresince biriktirdikleri her şeyle, bu albümde – Çark’ta – birlikteler.
Şehirlerin kaosu ve mavi gökyüzünden bir nefes… diye tanımlamaktalar yaptıklarını. Kendilerine kulak verenlere ayrıca diyecekleri de var elbet: “Daha yükseğe tırmanmak için dalgaları takip edin!”
Buyurmaz mıydınız?
Daha fazlası için “Dünya Kaç Bucak?“a!