Mary Shelly’nin efsane romanı Frankenstein 100 yıl boyunca Hollywood’un ilgisini çekti ve çekmeye devam ediyor. 1910 yılında Thomas Edison’un stüdyosu tarafından yapımcılığı üstlenilen kısa filmden başlayarak 1930’larda Boris Karloff’un gotik korku filmindeki ikonik canavara ve 1974’te Mel Brooks’un harika parodisine kadar birçok uyarlamayla seyirci karşısına çıktı bu ünlü canavar. Şimdiyse başrolünde James McAvoy ve Daniel Radcliffe’in yer alacağı yeni bir korku filmiyle Hollywood’un favori canavarını bir kez daha beyazperdede izleme fırsatını bulacağız.
McAvoy’un bilim adamı Victor Frankenstein’i, Radcliffe’in de onun asistanı Igor’ı canlandıracağı filmde, hikayeyi bu defa Igor’ın görüşünden izleyeceğiz. Igor, Frankenstein mitinin önemli elementlerinden biri olmasına rağmen, Mary Shelly’nin kitabında aslında hiç sözü geçmiyor. Esasen, 1930’lardaki film adaptasyonlarının bir buluşu, hatta bu filmde, o da Doktor Frankenstein’in yarattığı bir varlık. James McAvoy konuyla ilgili şöyle söylüyor; “Frankenstein, canavarın yaratıcısı olduğu kadar Igor’un da yaratıcısı. Ve bu durum gerçekten heyecan verici. Senaryonun komik bir yanı da var, ama biraz karanlık ve çok klas bir şekilde.”
Igor’un perspektifinden anlatılan hikayede, kendisinin kökenleri, genç bir tıp öğrencisi olan Victor Von Frankenstein’la tanışması ve onun bugün bildiğimiz efsane Frankenstein oluşuna tanıklık etmesi üzerinde durulacak.