Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon – Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu – Fantastik
    • Biyografi – Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku – Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik – Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç – Gizem
    • Western
    The Things You Kill (2025)
    Suç - Gizem

    The Things You Kill (2025)

    Rabia Elif Özcan
    5 saat önce
    Ben Is Back (2018)
    Film Önerileri

    Ben Is Back (2018)

    Merve Çolak
    3 gün önce
    Dünya Yaşlanıyor, Sinema Yaşlılara ve Geleceğimize Bakıyor
    Savaş

    Ivan’s Childhood (1962)

    Nesrin Karadağ
    5 gün önce
    Love, Rosie (2014)
    Romantik

    Love, Rosie (2014)

    Zeynep İlay Yalçın
    1 hafta önce
    One of Them Days (2025)
    Komedi

    One of Them Days (2025)

    Yaşar Gülveren
    2 hafta önce
    Bone Tomahawk (2015)
    Western

    Bone Tomahawk (2015)

    Serkan Kalender
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • Ayvalık Film Festivali 2025
    • 32. Altın Koza
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • Film Analizleri
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosyalar
    • Röportajlar
    Ayvalık Film Festivali Günlükleri -5
    Ayvalık Film Festivali 2025

    Ayvalık Film Festivali Günlükleri -5

    Tuba Büdüş
    5 saat önce
    The Things You Kill (2025)
    Film Analizleri

    “Bir de Baktım Yoksun”: Amour (2012)

    Rabia Elif Özcan
    5 saat önce
    Ayvalık Film Festivali Günlükleri -4
    Ayvalık Film Festivali 2025

    Ayvalık Film Festivali Günlükleri -4

    Tuba Büdüş
    1 gün önce
  • HABERLER
    32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali Bugün Başlıyor
    Haberler

    32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali Bugün Başlıyor

    İrem Naz Güvel
    3 saat önce
    Kör Eros Filminin Çekimleri Tamamlandı
    Haberler

    Kör Eros Filminin Çekimleri Tamamlandı

    İrem Naz Güvel
    4 saat önce
    Haluk Bilginer ve Feyyaz Yiğit’li Yan Yana Filminden İlk Fragman Geldi!
    Haberler

    Haluk Bilginer ve Feyyaz Yiğit’li Yan Yana Filminden İlk Fragman Geldi!

    Can Turbay
    1 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Adisyon (2025)
    Kısa Filmler

    Adisyon (2025)

    Günsu Akçatepe
    3 gün önce
    Teamül (2023)
    Kısa Filmler

    Teamül (2023)

    Günsu Akçatepe
    2 hafta önce
    Pyskessa (2011)
    Kısa Filmler

    Pyskessa (2011)

    Zeynep Özaydın
    1 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Film Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon – Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu – Fantastik
    • Biyografi – Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku – Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik – Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç – Gizem
    • Western
    The Things You Kill (2025)
    Suç - Gizem

    The Things You Kill (2025)

    Rabia Elif Özcan
    5 saat önce
    Ben Is Back (2018)
    Film Önerileri

    Ben Is Back (2018)

    Merve Çolak
    3 gün önce
    Dünya Yaşlanıyor, Sinema Yaşlılara ve Geleceğimize Bakıyor
    Savaş

    Ivan’s Childhood (1962)

    Nesrin Karadağ
    5 gün önce
    Love, Rosie (2014)
    Romantik

    Love, Rosie (2014)

    Zeynep İlay Yalçın
    1 hafta önce
    One of Them Days (2025)
    Komedi

    One of Them Days (2025)

    Yaşar Gülveren
    2 hafta önce
    Bone Tomahawk (2015)
    Western

    Bone Tomahawk (2015)

    Serkan Kalender
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • Ayvalık Film Festivali 2025
    • 32. Altın Koza
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • Film Analizleri
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosyalar
    • Röportajlar
    Ayvalık Film Festivali Günlükleri -5
    Ayvalık Film Festivali 2025

    Ayvalık Film Festivali Günlükleri -5

    Tuba Büdüş
    5 saat önce
    The Things You Kill (2025)
    Film Analizleri

    “Bir de Baktım Yoksun”: Amour (2012)

    Rabia Elif Özcan
    5 saat önce
    Ayvalık Film Festivali Günlükleri -4
    Ayvalık Film Festivali 2025

    Ayvalık Film Festivali Günlükleri -4

    Tuba Büdüş
    1 gün önce
  • HABERLER
    32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali Bugün Başlıyor
    Haberler

    32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali Bugün Başlıyor

    İrem Naz Güvel
    3 saat önce
    Kör Eros Filminin Çekimleri Tamamlandı
    Haberler

    Kör Eros Filminin Çekimleri Tamamlandı

    İrem Naz Güvel
    4 saat önce
    Haluk Bilginer ve Feyyaz Yiğit’li Yan Yana Filminden İlk Fragman Geldi!
    Haberler

    Haluk Bilginer ve Feyyaz Yiğit’li Yan Yana Filminden İlk Fragman Geldi!

    Can Turbay
    1 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Adisyon (2025)
    Kısa Filmler

    Adisyon (2025)

    Günsu Akçatepe
    3 gün önce
    Teamül (2023)
    Kısa Filmler

    Teamül (2023)

    Günsu Akçatepe
    2 hafta önce
    Pyskessa (2011)
    Kısa Filmler

    Pyskessa (2011)

    Zeynep Özaydın
    1 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Film Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Ayvalık Film Festivali 2025

Ayvalık Film Festivali Günlükleri -5

Tuba Büdüş Tuba Büdüş
5 saat önce
Ayvalık Film Festivali 2025, Eleştiri - İzlenim, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 10 min
0
0
Ayvalık Film Festivali Günlükleri -5
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Festivalin son gününde de enerji azalmadı; yerli kurmacalar, yerli belgeseller, kısalar ve yılın merakla beklenen yabancı filmleri salonları doldurmaya devam etti. Öte yandan atölyeler ve söyleşiler de hız kesmeden, yoğun bir ilgiyle gerçekleşti. Cem Kaya ile Engin Ertan Askev’de “Arşiv Görüntüleriyle Film Çekmek” başlıklı söyleşiyi gerçekleştirdi. Son günde izlediğim ve üzerine düşündüğüm birkaç filme dair izlenimlerimi paylaşıyorum.

Aşk, Mark ve Ölüm (Yön. Cem Kaya, 2022)

Remake, Remix, Rip-Off: About Copy Culture & Turkish Pop Cinema (2014), Arabeks (2010) gibi başarılı yapımlarıyla belgesel sinemacılığına yeni bir boyut kazandıran Cem Kaya’nın yönettiği Aşk, Mark ve Ölüm, Türkiye’den Almanya’ya altmış küsur yıl önce misafir işçi olarak giden gurbetçilerin hayatı üzerine yapılmış baş döndüren bir belgesel. Her ne kadar gurbetçilerin Almanya’da yarattığı müzik kültürü üzerine odaklanıyor gibi düşünülse de bundan çok daha fazlasını yapan bir film var karşımızda. İlk bölüm “Aşk”, hasret duygusuyla yaratılan müziğin yaraları sardığı; ikinci bölüm “Mark”, kendi sektörünü yaratan ve Alman Marklarıyla adeta dans edilen yıllara odaklanıyor. Son bölüm “Ölüm” ise duvarın yıkılması sonucu yükselen ırkçılığın başrolde olduğu sürece projeksiyon tutuyor.

Yıllar süren araştırmaların, muazzam bir arşiv çalışmasının, adeta ilmik ilmik işlenen kurgunun eseri olan Aşk, Mark ve Ölüm; tabiri caizse gurbet elde yaratılmış bir alt kültürün perdede raks etmesinin en cazip hâli. Gurbetçilerin yaban ellerdeki kültürel dönüşümünü, müzik üzerinden ustalıkla aktaran bu unutulmaz belgesel, şanını kulaktan kulağa yaymaya devam ediyor. 2022 yapımı olan belgesel, hâlâ festivallerin aranan isimleri arasında yer almakta.

Dilan Hakkında Konuşmalıyız (Yön. Umut Şilan Oğurlu, 2024)

Umut Şilan Oğurlu’nun yazıp yönettiği Dilan Hakkında Konuşmalıyız, mockumentary (sahte belgesel) türünü kişisel bir yüzleşme alanına dönüştüren, mizahla melankoliyi iç içe geçiren özgün bir kısa film. Başrolde Sude Belkıs’ın yer aldığı film, sinema eğitimi almış ama bir türlü mesleğine tutunamamış, depresyonla cebelleşen Dilan karakteri üzerinden bir kuşağın hayal kırıklıklarını ve üretme sancılarını ele alıyor.

Film boyunca Dilan’ın sözümona belgesel çekimi için kamera karşısına geçmesi, aslında kendi geçmişine, eylemsizliğine ve görünmezliğine dair derin bir iç döküme dönüşüyor. Absürd anlarla bezeli anlatım, seyirciyi sık sık kahkahaya boğarken, alttan alta büyüyen o tanıdık hissi de hep diri tutuyor: hayatın kıyısında kalma hissi. Tam da bu nedenle film yalnızca bireysel bir anlatı değil, aynı zamanda bugünün genç yaratıcılarının ortak duygularına tercüman olan kolektif bir deneyim.

Sude Belkıs’ın doğallığı ve rolü sahiplenişi, Dilan karakterine yalnızca inandırıcılık değil, gerçek bir kırılganlık da katıyor. Filmdeki birçok sahne, oyunculuğun ötesinde bir tür tanıklık gibi hissediliyor. Yönetmen Umut Şilan Oğurlu’nun kendi yaşamından ilhamla kurduğu bu dünyada, mizah kendini saklamıyor ama hiçbir şeyi de hafife almıyor. Tüm başarısızlıklar, belirsizlikler ve “başlamadan biten” umutlar, bir estetik tercihin parçası haline geliyor.

Son yılların en çok konuşulan kısa filmlerinden biri haline gelen Dilan Hakkında Konuşmalıyız, yalnızca biçimsel denemesiyle değil, duygu yüküyle ve temsil ettiği ruh haliyle de hafızalara kazınıyor. Ve evet, hakkında gerçekten konuşmamız gereken bir film hâline geliyor.

Hayat Devam Ediyor (Yön. Hümam Özkara, 2024)

Hümam Özkara’nın gerçek bir hikâyeden yola çıkarak çektiği Hayat Devam Ediyor, gündelik hayatın içinde rastlanan, ilk bakışta absürd ama aynı zamanda üzerine düşünüldüğünde pek çok sembolik çağrışımı olan bir durumu merkeze alıyor: İstanbul’da bir cami avlusunda yer alan kafede çay içenlerin arasında, ani bir cenaze namazı düzenlenmesi.  Yönetmenin ifadesine göre bu olay, senarist Suat Köçer’in bizzat yaşadığı ve yıllar önce anlattığı bir anıya dayanıyor. Bu yönüyle filmde anlatılan sahne (musalla taşının ortaya çıkışı, müziğin kapanışı, cenaze namazı, ardından masaların geri yerleştirilmesi ve hayatın kaldığı yerden devam edişi) gerçekten de kısa film formuna uygun, dikkat çekici bir çerçeve sunuyor.  Ancak ne yazık ki Hayat Devam Ediyor, bu enteresan çekirdeğin etrafına sinemasal olarak kuvvetli bir yapı örmeyi başaramıyor. Senaryo, anlatmak istediği fikri yalnızca olayın garipliğine yaslanarak aktarmaya çalışıyor; karakterlerin tepkileri, oyunculuklar, mizansen ve kadraj tercihleri bu tuhaf gerçekliği daha da yoğunlaştırmak yerine sıradanlaştırıyor. Olayın kendisi yeterince güçlü olsa da film, onun etrafında yeni bir anlam katmanı yaratmakta güçlük çekiyor. Seyircinin anlatıya içeriden değil, dışarıdan, sanki bir anekdot dinliyormuş gibi mesafeli yaklaşması da biraz bu yüzden.

Film, kutsal mekânların kentte gittikçe daha fazla yer kaplaması ya da gündelik hayatla ibadet ritüellerinin iç içe geçmesi gibi sosyolojik okumalara kapı aralayabilecek bir başlangıç yapıyor. Ancak bu potansiyelin sinematografik olarak işlenişi yetersiz kalıyor. Günün sonunda, bu hikâyeyi bir arkadaşımızdan dinlesek belki daha çok etkilenirdik duygusunu üzerimizden atmak zorlaşıyor.  Sezen Aksu’nun finaldeki katkısı ve müzikal seçimi filme bir değer katmaya çalışsa da bu jest filmin genelindeki yapısal zayıflıkları perdelemeye yetmiyor. Hayat Devam Ediyor, içeriğiyle değil, o içeriği nasıl aktardığıyla ilgili daha derin sorular sorduruyor: Gerçek bir olay, tek başına güçlü bir film için yeterli midir?

Merhaba Anne, Benim Lou Lou (Yön. Atakan Yılmaz, 2024)

Drag sanatçısı Hakkı, annesinin cenazesi için yıllar sonra baba evine döner. Görünürdeki gerekçe yas tutmak olsa da bu eve dönüş aslında çocukluğuyla, bastırılmış kimliğiyle ve temsil edilmeyen geçmişiyle yüzleşmenin kaçınılmaz yolculuğuna dönüşür. Atakan Yılmaz’ın yazıp yönettiği Merhaba Anne, Benim Lou Lou, Türkiye sinemasında pek sık rastlamadığımız bir perspektiften, queer kimliğin aile içindeki kırılgan yerine ve drag performansın dönüştürücü gücüne odaklanıyor.

Lou Lou karakteri, yalnızca Hakkı’nın sahne personası değil; aynı zamanda bastırılmış arzuların, çocukluk travmalarının ve gecikmiş bir vedanın da simgesi. Yönetmenin kendi kişisel deneyimlerinden ve erkeklik performansıyla kurduğu yüzleşmelerden ilham alan anlatı, izleyicisini tekinsiz bir alana çağırıyor. Ancak film, her ne kadar queer bireylerin anlatılarını umutla ve mizahla kurmaya çalışsa da bunu yaparken yer yer melodrama kaçmaktan ve karakterlerini tekrar kurban konumuna itmekten geri duramıyor. Drag sahnelerinin barındırdığı potansiyel enerji ve görsel imkânlar güçlü olsa da anlatının tamamı bu dinamizmi her zaman taşıyamıyor.

Film, queer görünürlüğü sadece acı ve bastırılmışlık üzerinden değil, bir varoluş seçimi ve gündelik pratik olarak da anlatmaya çalışıyor. Hakkı’nın ablasıyla kurduğu ilişki, cenaze evi atmosferi ve drag kostümüne yerleştirilen Anadolu motifleri, anlatıya kültürel ve kişisel katmanlar ekliyor. Yine de bu unsurlar zaman zaman tasarımla duygu arasında sıkışıp kalıyor; karakterlerin çatışmaları ve duygusal çözülmeleri her zaman yeterince ikna edici derinlikte işlenemiyor.

Merhaba Anne, Benim Lou Lou, queer temsili sinemada hâlâ bir cesaret göstergesi sayan bir ülkede, niyet olarak önemli bir boşluğu dolduruyor. Ancak bu niyet her zaman anlatının gücüne dönüşemiyor. Yine de film, kimlik arayışının tekil bir acıdan ibaret olmadığını, toplumsal rollerin ötesinde bir bireysel varoluş savaşı barındırdığını hissettirebildiği anlarda güçlü olmayı başarıyor. Final sahnesinde sahneye çıkan Lou Lou yalnızca sahnede değil; bastırılmış benliklerin de bir parça görünür olmasına vesile oluyor.

Mori (Yön. Yakup Tekintangaç, 2024)

Yakup Tekintangaç’ın son kısa filmi Morî, yönetmenin yıllardır odaklandığı çocukluk, kimlik ve aidiyet temalarını bu kez küçük bir kız çocuğunun gözünden tartışmaya açıyor. Kış mevsiminde geçen hikâyede Morî, babasından geriye kalan bir masal kaydıyla avunuyor. Ne var ki babasının bir fotoğrafı yok. Sadece ses var, görüntü yok. Bu nedenle Morî, o sesi yerleştirebileceği bir yüz arıyor. Okula gelen yeni öğretmeni daha önce hiç görmediği için, onu sahiplenip baba yerine koymakta bir sorun görmüyor. Böylece kayıp, hayal gücü ve aidiyet duygusu arasında incelikli bir bağ kuruluyor.

Filmin en dikkat çekici yanlarından biri, öğretmen ve idareci hariç neredeyse tüm oyuncuların yerel halktan seçilmiş olması. Özellikle çocukların doğallığı, anlatının samimiyetini pekiştiriyor. Mori karakterini oynayan küçük oyuncunun performansı, doğrudan seyircinin içine dokunan bir sadelik taşıyor. Bu noktada Tekintangaç’ın oyuncu yönetimindeki başarısı göz ardı edilemez. Amatör oyuncularla, özellikle de çocuklarla çalışmak ciddi bir dikkat ve sabır gerektirir. Filmdeki akış, bu özenli yaklaşımın sonucunu açıkça yansıtıyor.

Mekân kullanımı da anlatının güçlü yanlarından. Kasabanın gündelik rutini, küçük ayrıntılarla perdeye taşınıyor. Karlarla çevrili köy hayatı, soğukla birlikte yalnızlığı ve aidiyet arayışını hissettiriyor. Okul sahnelerinde mesleğinden yorulmuş bir idareciyle idealist yeni öğretmenin karşı karşıya getirilmesi ise filmin dramatik dokusunu zenginleştiriyor; hem bireysel hem de toplumsal çatışmaları küçük bir kasabanın sınırları içinde görünür kılıyor. Tekintangaç’ın röportajlarında paylaştığı üzere senaryonun yarı otobiyografik yönleri de filme ayrı bir derinlik katıyor. Kendi belleğinden süzülen ayrıntılar, karakterlerin doğallığıyla birleşince Morî, sadece bir çocuğun özlem hikâyesi değil; aynı zamanda aidiyetin ve kimlik arayışının kişisel bir tanıklığına dönüşüyor. Morî, şiirsel yalınlığı ve amatör oyuncuların içten performanslarıyla kısa film formunun gücünü hatırlatan bir yapım.

Hayaller, Umutlar ve Dönen Yunuslar (Yön. Adil Burak Aydın, 2024)

Adil Burak Aydın’ın ilk kısa filmi Hayaller, Umutlar ve Dönen Yunuslar, ülke sinemamızda pek sık rastlanmayan bir tür denemesi olarak öne çıkıyor: mizahla harmanlanmış bir fantastik hiciv. Film, reenkarnasyonun devlet sistemi üzerinden resmîleştirildiği kurgusal bir dünyada geçiyor. E-devlette soy ağacına bakma çılgınlığını hatırlatan bu fikir, kimlik ve tatminsizlik meselesine beklenmedik, hatta biraz hınzır bir kapı aralıyor.

Fantastik öğe, sadece bir süs ya da dekor olarak kalmıyor; insanların kendi hayatlarına yetinemeyip başkasının başarılarıyla övünme, sorgulamadan başkasının düşüncelerini sahiplenme eğilimleriyle doğrudan birleşiyor. Bu açıdan film, toplumsal eğilimleri görünür kılmak için türün sağladığı esnekliği iyi kullanıyor. Türkiye sinemasında fantastik unsur genellikle ya ağır bir metaforun yükünü taşır ya da yüzeysel bir görsel deneme olarak kalır. Burada ise gündelik gerçekliğe ustaca eklemlenen bir araç hâline geliyor.

Anlatının bazı bölümlerinde, özellikle filmin seyirciye tek tek açıklamaya giriştiği sahnelerde, gizemin biraz daha korunması filmin etkisini artırabilirdi. Fakat yine de mizahi tonu, ritmi ve tür tercihi sayesinde Hayaller, Umutlar ve Dönen Yunuslar kısa film programları içinde taze bir soluk olarak parlıyor. Film, kısa süresi içinde toplumsal tatminsizlikleri fantastik bir mercekten geçirerek soruyor: Başkası olmak gerçekten bir çıkış yolu mu, yoksa sıkışmışlığımızı farklı bir maskeyle gizlemenin bir biçimi mi?

Paydos (Yön. Müge Manuş, 2025)

Paydos, yönetmen Müge Manuş’un ilk belgeseli. Paydos, daha önce hiç dağcılık deneyimi olmayan yönetmenin, Belçikalı tırmanıcı Sander ve Maarten kardeşlerle birlikte zorlu bir rotaya çıkışını belgeliyor. Yunanistan’daki St. George Körfezi’nde, dik kayalıkların üzerinden zirveye doğru uzanan bu yolculuk, hem fiziksel hem de psikolojik sınırları görünür kılıyor.

Fakat izlerken en çok düşündüğüm şey, bu belgeselin neden çekildiği oldu. Profesyonel dağcıların hazırladığı görüntüleri izlesem belki daha yoğun bir deneyim yaşayabilirdim. Buna rağmen Manuş, kişisel cesaretini ve ilk kez yaşadığı deneyimi merkeze alarak farklı bir bakış açısı getirmeye çalışıyor. Ancak bu tercih her zaman güçlü bir karşılık bulmuyor. Yönetmenin her noktada beliren gülmeleri, ritim katma çabasıyla kullanılan müdahaleler ve her anın altını çizen müzikler beni hikâyeden uzaklaştırdı. Özellikle müzik kullanımı, filmi kendi duygusunu yaratmak yerine hazır bir gerilim ve coşku kalıbına teslim ediyor. Aralara dağcıların annesiyle yapılan konuşmalar ya da bölgedeki insanların gündelik yaşamına dair sahneler de giriyor. Ancak bu kısımlar tırmanışla organik bir bağ kuramadığı için ayrıksı duruyor. Film, yan hikâyeler ile ana anlatı arasında dengeli bir köprü kuramıyor.

Belgeselin görsel dili ise çok daha ikna edici. iPhone ile çekilmiş olmasına rağmen drone ve POV görüntüleri sayesinde hem manzaraların görkemi hem de tırmanışın zorluğu hissediliyor. Görsellik, filmin en güçlü yanı. Buna karşılık en büyük sorun, filmin bir türlü bitmek bilmemesi. Uzadıkça etkisini kaybediyor ve izleyicide yorgunluk bırakıyor. Sanırım bir filmin yaşayabileceği en temel sorunlardan biri de bu. Sonuç olarak Paydos, klişelere yaslanan bir anlatıya sahip olsa da ilk film cesaretini taşıyan samimi bir deneme. Görsel açıdan dikkat çekici, fakat içerik ve anlatım tercihlerinde aynı etkiyi yaratamayan bir belgesel olarak akılda kalıyor.

Tuba Büdüş

1985 yılında dünyaya geldi. Henüz ilkokul yıllarında yazmaya ve sinemaya olan ilgisini keşfetti. Bir süre sonra yazmak da sinema da onun için bir tutku haline geldi. Marmara Üniversitesi'nde Radyo, Televizyon ve Sinema Anabilim dalı Sinema dalında yüksek lisansını tamamladı. 2015 yılında sinema hakkında yazmaya başladı. 2025 yılında SİYAD'a (Sinema Yazarları Derneği) kabul edildi. Her geçen gün sinema dünyasında yeni şeyler keşfederek hayata tutunuyor. İzliyor, yazıyor, okuyor ve dünyayı geziyor. Ve bir vegan olarak hayvan haklarını savunuyor.

Etiketler: Adil Burak Aydınaşk mark ve ölümatakan yılmazCem Kayadilan hakkında konuşmalıyızhayaller umutlar ve dönen yunuslarHayat Devam EdiyorHümam Özkaramerhaba anne benim lou louMorîmüge manuşpaydosumut şilan oğurluYakup Tekintangaç
Tuba Büdüş

Tuba Büdüş

1985 yılında dünyaya geldi. Henüz ilkokul yıllarında yazmaya ve sinemaya olan ilgisini keşfetti. Bir süre sonra yazmak da sinema da onun için bir tutku haline geldi. Marmara Üniversitesi'nde Radyo, Televizyon ve Sinema Anabilim dalı Sinema dalında yüksek lisansını tamamladı. 2015 yılında sinema hakkında yazmaya başladı. 2025 yılında SİYAD'a (Sinema Yazarları Derneği) kabul edildi. Her geçen gün sinema dünyasında yeni şeyler keşfederek hayata tutunuyor. İzliyor, yazıyor, okuyor ve dünyayı geziyor. Ve bir vegan olarak hayvan haklarını savunuyor.

YazarınDiğer Yazıları

    Ayvalık Film Festivali Günlükleri -4

    Ayvalık Film Festivali Günlükleri -4

    21 Eylül 2025
    Ayvalık Film Festivali Günlükleri -3

    Ayvalık Film Festivali Günlükleri -3

    20 Eylül 2025
    Ayvalık Film Festivali’nde Kaçırılmaması Gereken Türkiye Prömiyeri Filmler

    Ayvalık Film Festivali Günlükleri-2

    19 Eylül 2025
Sonraki Yazı
Kör Eros Filminin Çekimleri Tamamlandı

Kör Eros Filminin Çekimleri Tamamlandı

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editörün Seçtikleri

Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)

Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)

Tuba Büdüş
28 Ağustos 2025

Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi

Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi

İrem Yavuzer
7 Temmuz 2025

All Quiet On The Western Front (2022)

Psycho Therapy: The Shallow Tale of a Writer Who Decided to Write About a Serial Killer (2025) Üzerine

Nesrin Karadağ
17 Mayıs 2025

Sinemanın Dokuz Canı: Yalnızlar, Cadılar, Mafyalar ve Kediler

Sinemanın Dokuz Canı: Yalnızlar, Cadılar, Mafyalar ve Kediler

Ayşe Ekin Sağıroğlu
28 Kasım 2024

Dünden Bugüne: Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali En İyi Film Ödülünün Sahipleri

Dünden Bugüne: Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali En İyi Film Ödülünün Sahipleri

Fil'm Hafızası
18 Eylül 2024

  • Hakkımızda
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

No Result
View All Result
  • Fil’m Hafızası – Keşfetmenin Keyfi
  • Hakkımızda
    • Hakkımızda
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon – Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu – Fantastik
    • Biyografi – Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku – Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik – Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç – Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • Ayvalık Film Festivali 2025
    • 32. Altın Koza
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • Film Analizleri
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosyalar
    • Röportajlar
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Spotify
    • Podcasts
    • Playlists
  • Etkinlikler
    • Dinner Talks
    • Film Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • Galeri
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In