Markuz Zusak’ın aynı adlı best seller romanından uyarlanan filmde, II. Dünya Savaşı’nın tüm acımasızlığını yaşayan küçük bir kız çocuğu Liesel Meminger’in Rosa&Hans Hubermann’ın korumasında hayatla mücadelesine tanıklık ederiz. Yalnız insanların değil, kitapların da kitleler halinde imha edildiği bir dönemde her şeyini yitirmiş bir çocuk okuma bile bilmemesine karşın içten bir dürtüyle kardeşi gibi korumak ister kitapları. Bir yandan ilk aşkı Rudy ve yeni babasıyla derin bağlar kurarken, bir yandan da kendisi gibi Hubermannlar’a sığınmış Max sayesinde dünyayı keşfeder. Ancak tüm insanların korkuyla sığınaklarda titrediği karartma gecelerinde bile binlerce yıldızın gökyüzünde parlamasını sağlayan Tanrı, öykümüzü anlatan Azrail’e görevini anımsatmaktan hiç vazgeçmez. “En İyi Orijinal Film Müziği” dalında Oscar adaylığı başta olmak üzere birçok festivalden beğeni ve ödülle dönen The Book Thief savaş dramları arasındaki etkili yerini fazlasıyla hak etmektedir.