Bu şiirde ölüm iki kaş arasıdır
Bu şiirde insanlar
Birbirinin nefesiyle yaşarlar…” İlhan Berk
Başlarında bir ışık hüzmesi. Derine, daha da derine giden bir karanlık içerisinde süzülen bedenleri. Belki de bir daha geri dönmeyeceklerini bile bile… Maden, sizi de beraberinde karanlığa götüren; aynı suyu içtikleri, yerin altında aynı nefesi soludukları mesai arkadaşlarının cansız bedenlerini taşıyan bir grup maden işçisiyle başlar. Ölümle dip dibe yaşayan bu işçilerin yas tutmalarına bile fırsat verilmez. “Sıra acaba bize de gelecek mi?” korkusuyla yaşarlar. Ancak birçoğu için bu durum sadece kader, mukadderat ya da “ecel geldi cihane, baş ağrısı bahane” evrelerinde bir kabullenmişlikten ibarettir. Aralarında İlyas vardır ki, Nurettin ile birlikte onlara sineye çekmekten öte mücadelenin yolunu göstermeye çalışır. Sanılan alın yazısı aslında patron yazısı mıdır? Yavuz Özkan’ın hem yazıp hem de yönettiği, Cüneyt Arkın, Tarık Akan, Hale Soygazi ve Halil Ergün gibi isimlerin de oyuncu kadrosunda yer aldığı Maden; 15. Antalya Film Festivali’nden “En İyi Film”, “En İyi Erkek Oyuncu”, “En İyi Kadın Oyuncu” ve “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” ödülleriyle ayrılmıştır. Her saniyesine yayılan maden işçilerinin verdiği mücadelenin üzerinde dönemin sosyal, siyasal yapısına ve sendikalaşmaya çok ciddi dokunuşlar yapan bu yapım, sallanmakta olan bir ilişkinin de portresini sinemaseverlere sunuyor.Buram buram kömür kokan, karanlığı bir yumru gibi boğazımızda hissettiren filmde biz Nurettin’in sözlerine kulak vermeden geçmeyelim: “Beyaz olmalı, duvarlar beyaz, perdeler, örtüler, bizim evimiz bembeyaz olmalı. Karanlık olmamalı.”
Filmin Künyesi
Yönetmen: Yavuz Özkan
Oyuncular: Cüneyt Arkın, Tarık Akan, Hale Soygazi, Halil Ergün