Coherence (Paralel Evren – 2013), James Ward Byrkit’in ilk yönetmenlik denemesi olan düşük bütçeli bir bilim kurgu filmi. ‘Schrödinger’in Kedisi’ teorisini hikâyesinin merkezine alan filmde; uzun yıllar sonra yeniden, bir kuyruklu yıldızın dünyaya çok yakın geçişinin kişiler ve mekânlar üzerindeki etkilerini izliyoruz. Kuyruklu yıldızın geçtiği akşam, yemek için bir araya gelen sekiz arkadaş; telefonlarının bozulması, elektrik kesilmesi gibi tek başına normal karşılanabilecek ancak art arda gerçekleştiğinde olağandışı görünebilen olaylar nedeniyle bulundukları evde bir bakıma kapalı kalırlar. İlk başta saçma buldukları kuyruklu yıldızdan etkilendikleri düşüncesini, yaşananların gitgide garipleşmesi üzerine kabullenmeye başlarlar. Böylece filmde, sıkıştıkları bu paradokstan en az etkiyle kurtulmanın yollarını arayan arkadaş grubunun, bir yandan da geçmişleriyle, birbirleriyle ve kendileriyle yüzleşmelerine tanık oluruz. Neredeyse tek mekânda geçen ve oyuncuların doğaçlama performanslarına ağırlık veren film, sade ve izleyiciyi içine alan sinematografisiyle dikkat çekiyor.
Açıklama güzel olmuş fakat hayatımda izlediğim en iğrenç filmdir kendileri.Tamam sci-fi var,gizem var ama tüm karakterlerin bu kadar çok konuşmalarını hiçbir şey açıklayamaz.Resmen insan kafası ağrıyor.Hani amerikalılar böyle konuşur,sürekli fikirleri-düşünceleri vardır denmek mi isteniyor?
-SPOİLER-
Ayrıca filmin 3-4 sahnesinde birisi dışarı çıkacak herkes kafasına silah dayanmış gibi bağırıyor ‘gitme,yapma,etme’ diye.ulan alt tarafı adam sokağa çıkacak,gelecek..bu neyin kafası ?
-SPOİLER-
efendim sci-fi, mindfuck olayını sevenlerdenseniz çok iyi seyirlik. Tabi bi interstellar veya alt segmentten orneklersek predestination beklememek gerek. ancak ben kedi severim hele ki kedi shrodinger denilen amcamiza aitse daha da severim diyorsaniz bence iyi seyirler.