Kore gazisi Walt Kowalski (Clint Eastwood) eşinin ölümünün ardından çocuklarının da ondan kaçmasıyla evinde bir başına yaşamaktadır. Ayrıca yanındaki evde oturan Çinlilerin gürültüsünden son derece rahatsızdır ve onları birer yaratık olarak görür. Walt, son derece sert uyarılarla Çinli aileyi etrafından uzaklaştırmaya çalışır. Uyarılarla başlayan diyalog, zamanla yakın bir komşuluk ilişkisine dönüşür. Bu ilişki Walt’ın yanında olmayan ailesinin boşluğuna eş değer bir ilişki olur. Amerikan sinemasının efsanelerinden olan Clint Eastwood, bu filmle birlikte yönetmenlik kariyerinde anlattığı dostluk hikâyelerine bir yenisini daha ekler. Dostluğun yanı sıra Amerikalı olmak ve ırkçılık üzerine de sağlam eleştiriler getiren film, Clint Eastwood’un ana akım sinemadan bağımsız sinemaya bir defaya mahsus geçişi niteliğindedir.