İşinden yeni kovulan Ferdinand Griffon mutsuz bir evliliğe, dahası umutsuz bir hayata mahkumdur. Bir parti sonrası, çocuk bakıcıları Marianne Renoir ile birlikte kaçmaya karar verdiğinde Marianne’nın evinde buldukları cesetle başlayan bir maceraya sürüklenirler. İki uç karakterin arzularının, tutkularının ve hayat beklentilerinin sürekli çatıştığı bu yolculuk, beklenmedik olaylarla yön değiştirir. Bu şiirsel ve felsefi yolculuk boyunca dram, film-noir, aksiyon ve romans gibi farklı türlere ait öğelerle karşılaşırız. Dönemin yaşam tarzına ve bazı kavramlarına ince göndermelerde bulunan Godard filminde, diğer Godard filmlerinde olduğu gibi oyuncu ve izleyici arasındaki Dördüncü Duvar’ın yıkıldığı enfes sahnelere tanık oluruz.