Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    A Real Pain (2024)
    Film Önerileri

    A Real Pain (2024)

    Selin Tanyeri
    5 gün önce
    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)
    Film Önerileri

    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)

    İpek Ömercikli
    7 gün önce
    Front Of The Class (2008)
    Film Önerileri

    Front Of The Class (2008)

    Merve Çolak
    1 hafta önce
    Spartacus (1960)
    Biyografi / Tarih

    Spartacus (1960)

    Tülay Işık Kalafat
    1 hafta önce
    Joyland (2022)
    LGBTİ

    Joyland (2022)

    Ayşe Yapışık
    2 hafta önce
    Mirai (2018)
    Animasyon

    Mirai (2018)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Cannes Film Festivali: Son 10 Yılın Jüri Ödüllü Filmleri
    Liste

    Cannes Film Festivali: Son 10 Yılın Jüri Ödüllü Filmleri

    Selin Tanyeri
    5 gün önce
    Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)
    Sinema Yazıları

    Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)

    İpek Ömercikli
    6 gün önce
    Benlik İnşası ve Kişi Olmak: Hive (2021)
    Analiz

    Benlik İnşası ve Kişi Olmak: Hive (2021)

    Tülay Işık Kalafat
    1 hafta önce
  • HABERLER
    Kaş Uluslararası Film Festivali “Kaş Bir Rüya” Temasıyla Başlıyor!
    Haberler

    Kaş Uluslararası Film Festivali “Kaş Bir Rüya” Temasıyla Başlıyor!

    Elif Arı
    1 gün önce
    Ayvalık Açık Hava Film Geceleri 21 Haziran’da Başlıyor, Biletler Satışta
    Haberler

    Ayvalık Açık Hava Film Geceleri 21 Haziran’da Başlıyor, Biletler Satışta

    Ekin Taneri
    1 gün önce
    Bir Sürgünün Not Defteri: Misina’nın Festival Yolculuğu Devam Ediyor
    Haberler

    Bir Sürgünün Not Defteri: Misina’nın Festival Yolculuğu Devam Ediyor

    Ekin Taneri
    1 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    4 hafta önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    9 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    9 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    A Real Pain (2024)
    Film Önerileri

    A Real Pain (2024)

    Selin Tanyeri
    5 gün önce
    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)
    Film Önerileri

    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)

    İpek Ömercikli
    7 gün önce
    Front Of The Class (2008)
    Film Önerileri

    Front Of The Class (2008)

    Merve Çolak
    1 hafta önce
    Spartacus (1960)
    Biyografi / Tarih

    Spartacus (1960)

    Tülay Işık Kalafat
    1 hafta önce
    Joyland (2022)
    LGBTİ

    Joyland (2022)

    Ayşe Yapışık
    2 hafta önce
    Mirai (2018)
    Animasyon

    Mirai (2018)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Cannes Film Festivali: Son 10 Yılın Jüri Ödüllü Filmleri
    Liste

    Cannes Film Festivali: Son 10 Yılın Jüri Ödüllü Filmleri

    Selin Tanyeri
    5 gün önce
    Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)
    Sinema Yazıları

    Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)

    İpek Ömercikli
    6 gün önce
    Benlik İnşası ve Kişi Olmak: Hive (2021)
    Analiz

    Benlik İnşası ve Kişi Olmak: Hive (2021)

    Tülay Işık Kalafat
    1 hafta önce
  • HABERLER
    Kaş Uluslararası Film Festivali “Kaş Bir Rüya” Temasıyla Başlıyor!
    Haberler

    Kaş Uluslararası Film Festivali “Kaş Bir Rüya” Temasıyla Başlıyor!

    Elif Arı
    1 gün önce
    Ayvalık Açık Hava Film Geceleri 21 Haziran’da Başlıyor, Biletler Satışta
    Haberler

    Ayvalık Açık Hava Film Geceleri 21 Haziran’da Başlıyor, Biletler Satışta

    Ekin Taneri
    1 gün önce
    Bir Sürgünün Not Defteri: Misina’nın Festival Yolculuğu Devam Ediyor
    Haberler

    Bir Sürgünün Not Defteri: Misina’nın Festival Yolculuğu Devam Ediyor

    Ekin Taneri
    1 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    4 hafta önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    9 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    9 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Eleştiri - İzlenim

A Clockwork Orange:Bir Toplum İronisi

yasemin yasemin
12 yıl önce
Eleştiri - İzlenim, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 6 min
0
9
A Clockwork Orange:Bir Toplum İronisi
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

droogs with milk

 A Clockwork Orange , “şiddet, suç ve ceza” kavramlarını, bir suçlunun devlet eliyle ıslah edilme biçimi ve bunun neticeleri üzerinden distopik bir gelecek atmosferi çizerek hicveden bir film. Bahsettiği dönem ve tartıştığı meseleler göz önüne alındığında film için, modern toplumun ironisidir denilebilir.

Filmin başından sonuna kadar anlatıcı Alex’tir. Bu yüzden seyirci,  acımasız, alaycı, toplum değerlerini küçümseyen, sıra dışı, saldırgan ve yıkıcı bir portre çizen Alex’in gözünden bakar olaylara.

Antikahramanımız Alex DeLarge ve arkadaşları kurdukları çete ile içlerinden taşan bir şiddet eğilimiyle adeta şehirde terör estirirler. Korova Sütbarı’nda şiddet eğilimlerini perçinleyen süt ve uyuşturucu karışımı içeceklerini içerler, yaşlılara saldırırlar, Alexander adında bir yazarın evine girip onu sakatlarlar ve yazarın karısına tecavüz ederler. Çete içerisinde giderek şiddetlenen liderlik çatışmaları, Alex’in arkadaşları tarafından tuzağa düşürülüp hapse girmesiyle son bulur ve olaylar gelişir.

Hapisteyken şiddetten uzak duran Alex uysal davranarak, dinle ilgilenir ve hapishanedeki rahibin sempatisini kazanır.(Fakat burada İncil’i okurken kendisini İsa ile değil ona işkence eden Roma askerleri ile özdeşleştirir.)

Alex, ülkenin başında bulunan siyasal partinin seçimi kazanmak için kullandığı ” Suçluları, Yeniden Topluma Kazandırma” programı için kobay olarak seçilir. Eğer program başarılı olursa Alex serbest bırakılacaktır. Bakan Alex’i sokakları suçtan nasıl arındırdığını göstermek için kullanarak bundan politik avantaj sağlar. 

alex scream

Program boyunca Alex’e elleri, kolları bağlı, gözleri açık kalacak şekilde iğnelerle tutturulmuş bir biçimde savaş ve Nazi soykırım görüntüleri, Beethoven’ın  9. senfonisi eşliğinde izletirler. Ki Beethoven Alex’in içindeki tek güzel şeyi yansıtan, onun saygı duyduğu ve değer verdiği yegane varlıktır. Nitekim Alex’in hapishane odasında bulunan Beethoven büstü ve çizimleri bakanın da dikkatinden kaçmamış, Ludovico seansında Beethoven’ın müziklerini kullanmıştır. Tüm bunların sonunda Alex, şiddet ve cinselliği uygulamak şöyle dursun düşünemez hale gelir. Alex’in şiddet eylemleri şiddet içerikli bir eylem olan ludovico ile önlenmeye çalışılır. Program başarılı olunca da Alex serbest bırakılır.      

Alex evine döndüğünde ailesinin odasını kiraladığını görür. Ailesi onu istememektedir, sokakta kalmıştır. Daha önce çete arkadaşlarıyla dövdüğü sarhoş dilenci diğer dilencileri başına toplayıp kendisini linç eder.Alex’in yardım çağırısına gelen polisler ise kendisinin çete arkadaşlarıdır. Alex onlardan da dayak yer zira arkadaşları bu defa şiddeti polis olarak üretmektedirler. Arkadaşlarından kurtulmayı başaran Alex’in talihsizlikleri devam eder ve karısına tecavüz ettiği yazarın evinde bulur kendisini. Başlangıçta Alex’i tanıyamayan yazar onu iyi karşılar. Fakat daha sonra Alex’in kim olduğunu anlayan yazar, karısının intikamını Alex’e tepki vermeye koşullandırıldığı Beethoven’ı dinleterek alır. Çektiği acıya tahammül edemeyen Alex kendini pencereden atarak intihar eder.

Bu noktada Alex’i ve içinde yaşadığı toplumu daha iyi analiz edebilmemiz için psikoanalitik bir terime ihtiyacımız var. Psikanalizde suç ve cezanın karşısına getirilebilecek kavram, ressentiment (hınç)tir. İşte ressentiment’in varlık bulabilmesi için Alex’in yaşadığı gibi bir iktidarsızlık durumunun oluşması gerekmektedir. İnsana bir makine gözüyle yaklaşan düzene, kurallara, baskıcı toplumsal kontrole, itaat etmeyen/boyun eğmeyen Alex, kendini açığa çıkarma adına yıkıcılığa başvurur. Yani Alex’in şiddetinin kökeninde var olma problemi yatar. Modern devletin insanı bir hiçe indirgediği böylesi bir ortamda  Alex’in şiddet eylemlerini bir eğlence, haz unsuru olarak algılamak hatalı ve eksik bir bakış açısı olacaktır. Alex ve çete arkadaşlarının ürettikleri Rusça kökenli Nadsat dilinde konuşmaları bile yürürlükteki dilden sıyrılma çabalarının, düzen karşıtı eğilimlerinin bir dışavurumudur.

pin down tramp

Modern toplumlarda, hınç ve intikamın kontrol altına alınması ise cezalandırma yöntemi ile mümkün olmaktadır. Burada dikkati çeken nokta, devletin şiddet kullanmasının meşru oluşudur. Modern devletlerde güç kullanımı, kişisellikten çıkıp devlet tekeline bırakılmıştır. Böylelikle iktidarın, zaten içinde var olan yıkıcılığı, sürekliliğini korumak için kullandığını söylemek mümkündür.

Devlet erki ideal toplum yanılsamasını, tek tip vatandaşlık gibi mekanizmalarla gerçekleştirir. Kişilerin düşünceleriyle hareketlerini kontrol ederek hayatları üzerinde egemenlik kurar ve ideolojisine ters düşenleri, farklı olanı ya da  bir diğer deyişle ötekini, kendi amaçları ve istekleri doğrultusunda asimile eder. Nitekim filmde de sistem, Alex’in seçme hakkını elinden alıp onu bir makineye dönüştürmüştür. Alex’in şiddeti rehabilite edilmiş ve neticede Alex toplumun kabullendiği davranış biçimine uymak zorunda bırakılmıştır. Alex’e yapılan işkence onu evcilleştirir ancak onu daha iyi ya da daha ahlaklı kılmaz.

Filmdeki şiddet/karşı şiddet kavramı ironik boyutta da kendini gösterir ve bunu neredeyse filmin bütününde görmek mümkündür. Bu durum, özellikle yazar Alexander’ın başlangıçta kurbanken Alex’le ikinci karşılaşmalarında suçlu durumuna düştüğü sahnede apaçık meydandadır. 

Öte yandan film boyunca sürekli karşılaştığımız mahşerin dört atlısı ( Alex ve çetesi) göndermesi de kaotikliğin, yıkımın sembolleridir ve devletin şiddetle olan bağını kuvvetlendirici niteliktedir. Dört saldırgan ve kurban motifi, evvela Alex’in ve çete arkadaşlarının yaşlı bir dilenciye saldırdığı sahnede karşımıza çıkar. Ardından hapiste dört polisten dayak yerken Alex kurban konumundadır. Ve son olarak hapisten çıktıktan sonra yazarın evinde, yazar ve yanındaki dört kişi Alex’in yemeğine ilaç katmıştır ve Alex yine kurban konumundadır.

Şiddetle bağlantılı olarak filmde Nazilere de sık sık göndermeler yapılır. Filmin başında Alex ve çetesinin başka çete üyeleriyle dövüştükleri sahnede, diğer çete üyelerinin üzerlerinde Nazi üniformaları vardır. Ludovico tedavisi esnasında Alex’e Nazilerin gösterilerini içeren görüntüler izletilir. Son olarak hapishane yöneticisinin üniforması ve fiziksel görüntüsü akıllara Hitler’i getirir. Bilindiği gibi Naziler devlet şiddet mekanizmasının en belirgin örneği olarak yakın tarihe damgalarını vurdular. Filmde nazi göndermesinin yer alışını bu şekilde açıklamak mümkün.

Filmin sonunda hastane yatağında gördüğümüz Alex, yanına gelen bakanla pazarlık yapar. Ölmek için intihar etmiştir ama yeniden doğmuştur. Bu ikinci Alex’in bildiğimiz Alex’den bir farkı vardır; Alex de artık bakan gibidir, ikiyüzlüdür. Toplumsallaşmış ve düzenin bir kuklası olmuştur. Başta Alex’i kullanarak toplumu suçlulardan arındırdığı gerekçesiyle politik avantaj sağlayan hükümet, filmin sonunda Alex’i sokakları tekrar suça boğmak için kullanır. Çünkü sistemin varlığını sürdürebilmesi buna bağlıdır; şiddet ve suç tamamen yok edilmemelidir ve kontrolü sistemin elinde olmalıdır. Aksi takdirde toplum bu şiddeti sistemin kendisine yöneltir.

Sonuç olarak A Clockwork Orange, modern toplum yapısında suç ve cezanın karşılıklı işlenmesinden hareketle efendi-köle diyalektiğini, otoritenin Alex’i ıslah etme adıyla uyguladığı cezalandırma yönteminin onu ne derece özgürleştirdiğini(!), bireyin özgürlüğünün toplumun diğer üyelerinin köleleştirilmesiyle mümkün olup olmadığını tartışır.

yasemin

15 Şubat 1988’te İstanbul’da doğdu. Okumaya, araştırmaya, yazmaya olan merakı sinemaya olan tutkusuyla birleşince sinemayı meslek edinmeye karar verdi. Ve Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-Tv Senaryo yazarlığı bölümünü bitirdi. Sinema yazıları yazıyor ve senaryo çalışmalarını sürdürüyor.

Etiketler: 1971A Clockwork OrangeanasayfaBeethoven 9. SenfoniLudovicomalcolm mcdowellOtomatik Portakalressentimentşiddetstanley kubricksuç filmisuç ve cezaYasemin Kartal
yasemin

yasemin

15 Şubat 1988’te İstanbul’da doğdu. Okumaya, araştırmaya, yazmaya olan merakı sinemaya olan tutkusuyla birleşince sinemayı meslek edinmeye karar verdi. Ve Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-Tv Senaryo yazarlığı bölümünü bitirdi. Sinema yazıları yazıyor ve senaryo çalışmalarını sürdürüyor.

YazarınDiğer Yazıları

    Bir Rüya İçin Ağıt: Midnight Cowboy

    Bir Rüya İçin Ağıt: Midnight Cowboy

    28 Ağustos 2014
    Bir Yalnızlık Figürü Olarak Anayurt Oteli’nin Zebercet’i

    Bir Yalnızlık Figürü Olarak Anayurt Oteli’nin Zebercet’i

    7 Temmuz 2014
    Mavi ya da Hüznün Konçertosu; Trois Couleurs: Bléu

    Mavi ya da Hüznün Konçertosu; Trois Couleurs: Bléu

    25 Mayıs 2014
Sonraki Yazı
The Croods (2013)

The Croods (2013)

Yorumlar 9

  1. gogola says:
    11 yıl önce

    mükemmel analiz, eline sağlık

    Yanıtla
    • Yasemin Kartal says:
      11 yıl önce

      Teşekkürler 🙂

      Yanıtla
  2. Onur says:
    11 yıl önce

    Clockwork Orange’da suçun meşrulaştığı aşama ile Taxi Driver’da suçun meşrulaştığı aşamayı birbirine çok benzetiyorum. Daha da önemlisi her iki filmin ana karakterlerinin toplum tarafından anlaşılamayan (ve kendileri de toplumsa “düzen”i anlayamayan) figürler olması. Sanki inceden bir Locke tabula rasa göndermesi var gibi. Her iki karakter de dünyaya boş bir algı ve doyumsuz duygularla gelmişler. Bütün duygularını alenen hırsla yaşamak isteyen figürler bunlar. Yalnız Taxi Driver’da Travis belli bir ahlak algısına sahip. İki filmi ayıran nokta da bu. Travis “Sabıkam da vicdanım gibi temiz” derken, aslında hepimiz temiz bir vicdanla doğuyoruz argümanının altını çiziyor. Bu da Alex’le temel ayrımları gibi geldi bana.

    Her iki film de şiddet ve suçu sistemin aygıtları olarak tercüme ediyor. Taxi Driver’da kirli işlere bulaşmış insanlara şiddet uygulayan Travis’in kahraman olmasıyla, Clockwork Orange’da Alex’in filmin başında dövdüğü sarhoşun arkadaşları tarafından linç edilmesi arasında böyle bir bağ var. Şiddet toplumun şeytanlaştırdığı yönlere akıtıldığında meşru hale gelebiliyor. Toplumun bir şeyi şeytanlaştırması içinse politika aracı devreye girecek. Ki bunu Clockwork Orange’da Alex’le son konuşmayı yapan ve onu “besleyen” bakan figürü resmediyor.

    Tam sizin de söylediğiniz gibi film şiddetin tamamen yok edilmesi yerine ehlileştirilmesini işaret ediyor. Bu da otoritenin (dolayısıyla şiddetin) normalleştirilmesi anlamına geliyor. Enteresan biçimde bana Locke’u hatırlattı bana son cümleleriniz. Elinize sağlık.

    Yanıtla
    • Yasemin Kartal says:
      11 yıl önce

      Taxi Driver’da Travis, sisteme duyulan güvensizliğin ve paranoya duygusunun temsili adeta. Film boyunca giydiği Vietnam ceketleri onun hala Vietnam Savaş psikolojisini bilinçaltında sürdürdüğünü gösteriyordu bize. Ancak Alex’in de Travis’in de şiddet içerikli eylemlerinin nedeni sistem olsa da hedefleri aynı değil. Travis’in şiddet eylemleri liberal sistemin doğurduğu ortamın günahkarlarına fahişe, pezevenk vs. yönelik ve o bir biçimde kendini Tanrının eli olarak görüyor, sürekli olarak her şeyi düzene sokacağından bahsediyor.Alex için benzer bir durum söz konusu değil. Alex de hınç duygusuyla hareket ediyor tıpkı Travis gibi ama Alex’in toplumu düzene sokma gibi bir çabası ya da gayesi yok.Yani özetle bu iki film arasında sizinki gibi bir bağ kuramadım. Yorumlarınız için teşekkür ederim.

      Yanıtla
  3. TEMUR says:
    11 yıl önce

    psikolojiyle bağlantılı analiz çok güzel olmuş, bana da bu metni portekizceye çevirmek kaldı 🙂

    Yanıtla
  4. gogola says:
    11 yıl önce

    “A Clockwork Orange” şiddet, suç ve cezayı irdeleyen ve bir suçlunun otorite eliyle ıslah edilirken kullanılan yöntem ve sonuçlarını sorgulayan ironik bir eser. Toplum eleştirisini sert ve gerçeküstü anlatımıyla aktarıyor. Bunu aktarırken de baş karakterin filmi anlatması filme ayrı bir hava katıyor. Hem filmin temasının ukala, değer yargılarını küçümseyen, saldırgan tipleri anlatması, hem de baş karakterin sert bakış açısı istenilen vurguyu ikiye katlıyor. Filmde karşıt değerler kullanılmış. Örneğin şiddet eğilimli insanların tükettiği farazi içecekler gibi farklı ve gerçek üstü materyaller filme yerleştirilmiş. Bu da zaten yönetmenin en iyi uyguladığı tarz. Baş karakterin politikacılar tarafından halkı aldatmak için kullanılması ise gerçek dünyaya yapılan çarpıcı bir göndermedir. Beethoven’ın 9. Senfonisi ise film için mükemmel bir seçim olmuş. Zıtlık vurgusu Beethoven seçimiyle tamamlanmıştır Ana karakterin kişisel başkalaşımı sonunda, ki izleyince bu başkalaşım anlaşılacak, kendini olay ve olguların merkezinde bulması çok başarılı. Şiddetinin kökeninde yatan “insanın var olma problemi” otoriter rejimlerde fazlaca kullanılır. Otorite için, insanın önemsiz sayıldığı ülkelerde şiddet eylemleri aslında benliğin ve suç ve cezaya karşı duruşun intikamıdır. Devlet bu suçu cezalandırmak için halkına yasaklanan kötü davranışlara ve işkencelere başvurabilir kaldı ki meşrudur. Mesela burada karakterlerin kullandığı dil devlet dili değil başka bir dildir, bu dili kullanmak bile bir başkaldırıdır. Filmin sonunda ise karakter asimile edilmiş ve istenilen kıvama getirilmiştir. Bunu yaparken kullanılan şiddetin çok yüksek oranda karşı şiddetle ezilmesi ise filmin ironik ve sert anlatım tarzını tamamlar, hatta bazı sahnelerde bu sert anlatım Nazilere yapılan atıflarla pekiştirilir. İstenilene ulaşma toplumsallaşmış ve düzenin bir oyuncağı olmuş karakterlerle sağlanıyor. Sonuçta ise otorite kendinden beklenileni yapıyor, şiddet ve suçu tamamen yok etmek bir yana kontrolü altına alıyor, Böylece toplumun kontrol altına alınmış bu şiddeti otoriteye yöneltmesi engellenmiş oluyor. Ünlü yönetmenin kendine has anlatım tarzını yansıtması, materyaller üzerinden insani değerlere yapılan göndermeler, suçu kimin işlediği ve kimin cezalandırıldığına göre anlamının değişmesi, zıtlıkların çarpışması gibi bir sürü söylenecek değerlendirmeler ışığında sinemaya farklı bir bakış açısı ekleyen bu eseri, mutlaka izleyiniz.

    Yanıtla
  5. F.KARA says:
    10 yıl önce

    Elinize, kaleminize sağlık. Kitabı okuyup hemen sonra filmi izlememe rağmen bazı yerler kafamda oturmamıştı. bu yazıdan sonra sizden talebim snowpiercer filmini analiz etmeniz kafamda oturmayan bazı yerler var da 🙂

    Yanıtla
  6. YunusEmre says:
    10 yıl önce

    Ah bu muhteşem analizler olmasa filmler çok sıradan , müthişsiniz :))

    Yanıtla
  7. Melih Kandemir says:
    7 yıl önce

    filmden deep learning adına çıkarabileceğim hiçbirşey yok, anlamaya çalıştım ama olmadı

    Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editörün Seçtikleri

Av Ya Da Avcı Olmak, İşte Bütün Mesele Bu!: İnsanlar İkiye Ayrılır (2020)

Av Ya Da Avcı Olmak, İşte Bütün Mesele Bu!: İnsanlar İkiye Ayrılır (2020)

Tuba Büdüş
5 Ekim 2021

Bir İçerik Üreticisinin (Gerçek) Anıları: Sweat (2020)

Bir İçerik Üreticisinin (Gerçek) Anıları: Sweat (2020)

Selin Tanyeri
29 Eylül 2021

Sorry We Missed You (2019): Haksızlığa Öfkelenmiyorsan Nasıl Bir İnsansın?

Sorry We Missed You (2019): Haksızlığa Öfkelenmiyorsan Nasıl Bir İnsansın?

Büşra Soylu Küçükkaya
17 Temmuz 2021

Mafya Filmleri

Mafya Filmleri

Fil'm Hafızası
28 Haziran 2021

Bugün Dünün Aynısıydı: Zamansal Döngü Filmleri

Bugün Dünün Aynısıydı: Zamansal Döngü Filmleri

Burakhan Yanık
25 Haziran 2021

  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Spotify
    • Podcasts
    • Playlists
  • Etkinlikler
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • Galeri
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In