Milliyetçilerle cumhuriyetçiler arasında gerçekleşen İspanya iç savaşı tüm ülkeyi etkisi altına almıştır. Milis güçler harekete geçip eli silah tutan herkesi savaşmaya zorlayınca derme çatma bir tiyatroda mutlu palyaçoyu canlandırarak savaşın çocuklar üzerinde bıraktığı tahribatı biraz olsun gidermeye çalışan bir palyaço bile ölüm kalım hattının ortasında bir canavara dönüşmek zorunda kalacaktır. Palyaçonun tüm olup bitene şahit olan küçük oğlu Javier ise gördüğü dehşetin izlerini hayatı boyunca taşıyacaktır. Savaş, şiddet, cinsellik ve intikam kavramlarının insan psikoloji üzerindeki uzantılarını ustalıkla ele alan İspanyol yönetmen Alex de la Iglesia bastırılmış duyguların gölgesinde yeşeren tehlikeli bir aşk üçgenini hafızalardan uzun yıllar çıkmayacak bir sertlikle ele alıyor. Sırf açılış sekansı ve finalindeki stilize ölüm sahnesinin bile tekrar tekrar izlenmeyi hak ettiği Balada Triste De Trompeta’nın Altın Aslan için yarıştığı 67. Venedik Film Festivali’nde En İyi Film ve En İyi Senaryo ödüllerini kazandığını, Goya Ödülleri’nde ise 15 dalda adaylık elde ettiğini ayrıca belirtelim.