Filmin çekildiği 1990 senesine kadar yalnızca gözde bir aktör olmakla yetinen Kevin Costner’ın bir yönetmen olarak da dikkat çekmesini sağlayan Dances with Wolves, Kuzey Amerikan toplumunun genelde samimiyetsiz yansıyan içsel hesaplaşmasının iticiliğini aşmayı başararak etkileyici bir başucu filmi olmayı başarıyor. Film, Amerikan İç Savaşı’ndaki başarılarıyla tanınan Teğmen Dunbar’ın terk edilmiş bir batı sınır karakoluna atanması ve orada yaşadığı değişim üzerinden ırkçılığı ve tarihsel geçmişi lanetleyerek etik bir politik duruş sergiliyor. Üç saati aşkın süresi boyunca Amerikan sinemasının gizli ve yer etmiş ırkçılığına hiç bulaşmadan seyircisini avucuna almayı başaran Dances with Wolves, Kızıldereli toplumunun damarlarında gezinerek oldukça gerçekçi ve dokunaklı bir portre çiziyor. 1991 yılında Kevin Costner’a En İyi Film ve En İyi Yönetmen Oscar’larını getiren film, bu ödülü kazandığı başka bir dal olan senaryo alanında da uzun metnine rağmen hiç aksamıyor.